İYİ Parti Grup Başkanvekili Çömez, İmralı Oylamasını Eleştirdi ve CHP’nin Katılmamasını Doğru Buldu

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yapılan İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na gidilmesine yönelik oylamaya ilişkin “CHP’nin katılmaması doğrudur.” açıklamasını yaptı.

Görüşlerinin Detayları

Çömez, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında komisyonun kararını “gayri yasal” ve “kurgulanmış, ayarlanmış, planlanmış bir komisyondur” şeklinde eleştirdi.

Komisyonun İmralı’ya helikopterle gitmeyi öneren oylamasına tepki gösteren Çömez, “heyetin, İmralı’ya helikopterle değil, halkın içinden geçerek kosterle gitmesi gerektiğini” belirtti.

Oylamanın kapalı oturumda gerçekleştirilmesinin şeffaflık ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan Çömez, “takdir kendilerine ait” diyerek CHP’nin aynı uyarıyı geçmişten beri vermediğini eleştirdi.

Ayrıca, Çömez terör örgütü PKK’nın katlettiği şehit öğretmenlerin isimlerinin yer aldığı bir listeyi meclise sunarak, “bu tür trajik olayların hafızada kalması gerektiğini” hatırlattı.

Bu açıklamaların ardından muhalefet partileri arasında da bir tartışma yaşandı; bazı milletvekilleri Çömez’in ifadelerini desteklerken, diğerleri ise konunun daha derinlemesine incelenmesi gerektiğini savundu.

İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na gidilmesinin amacı, özellikle terör örgütlerine ait suçluların yargılanması ve ceza infazının güvenli bir ortamda yapılması olarak açıklanmıştı. Ancak karar sürecinin şeffaf olmaması, muhalefetin eleştirilerini artırdı.

Sonuç olarak, Çömez’in açıklamaları, TBMM içinde güvenlik politikaları, parti ilişkileri ve denetim mekanizmaları üzerine yeni bir tartışma başlatmış durumda.

İmralı, Türkiye’nin en yüksek güvenlikli cezaevi olarak biliniyor ve burada tutuklu olan kişiler arasında terör örgütü mensupları, suç şebekeleri ve organize suç unsurları bulunuyor. Geçmişte de benzer denetim eksikliği iddiaları, özellikle 2020‑2021 yıllarında gündeme gelmişti.

CHP’den gelen resmi yanıt ise, “Bu tür kararların kapalı oturumda alınması kabul edilemez. Parlamenter denetimin şeffaflığı her şeyden önce gelmelidir” şeklindeydi ve Çömez’in iddialarını “temelsiz” olarak nitelendirdi.