İzmir’de Fırtına ve Sel Felaketi

İzmir’in üç ilçesinde şiddetli rüzgar, sağanak yağış ve sel felaketi; altyapı yetersizliği ve acil müdahale eksikliği mağduriyeti derinleştiriyor.

Menderes’te Kuvvetli Rüzgar: Minare Devrildi, Çatılar Uçtu

Efemçukuru Mahallesi’nde akşam saatlerinde gelen fırtına, Efemçukuru Camisi’nin 12 metre yüksekliğindeki minaresini devirdi. Rüzgarın etkisiyle birkaç evin camları kırıldı, çatıları uçtu ve elektrik hatları hasar gördü. İzmir Valiliği ekipleri hâlâ bölgede elektrik ve su şebekelerini onarmaya çalışıyor.

Foça’da Sağanak ve Sel: Ev ve İşyerleri Su Altında

Foça’nın Yenibağarası Mahallesi’nde akşam saatlerinden itibaren başlayan sağanak, kısa sürede sokakları su bastı. Nadire Sanlı Suni Çim Sahası da suyla doldu; planlanan amatör lig maçları iptal edildi. Büyükdeniz ve Küçükdeniz limanlarının su seviyesi yükseldi, denizin rengi kahverengiye döndü.

Furkan Altıntaş (iş yeri sahibi): “Kum torbaları koyduk, ama yine su içeri girdi. Şimdi dükkanımızı temizlemekle uğraşıyoruz.”

İrem Aydoğan ise “Evin önünü Venedik gibi suyla doldurmuşlar; botların üzerine poşet geçirerek geçmeye çalıştık.” dedi.

Çeşme’de Esnaf Perişan: Altyapı Çöküşü

Sağanakların en çok etkilediği Çeşme ilçesinde Ilıca Mahallesi’nde esnaf büyük kayıplar yaşadı. Yaşar Yılmaz (43), “Dönerciyim, 20 yıldır buradayım. 300 bin liralık malzemem çürüdü, 100 kilo etim bozuldu, elektrik ve bilgisayarım çalışmıyor.” şeklinde şikayet etti.

Hakkı Hergül (56): “Gece 03.30’da uyandım, yağmurun şiddeti tehlikeli olduğunu düşünmedim. Sabah 05.30’da evin suyla kaplı olduğunu gördüm, yardım bekliyoruz.”

Nurgül Zeybek (41), apartman görevlisi: “Otoparkımız ve bir üst kat su altında. Üç yıldır bu durumla karşılaşıyoruz, ama bu yıl çok daha kötü.”

İlçe belediyeleri ve AFAD ekipleri, hasar tespiti ve acil tahliye çalışmaları yürütürken, vatandaşlar uzun süren su boşaltma ve temizlik süreçleriyle mücadele ediyor.

Uzmanlar, özellikle kıyı kesimlerinde iklim değişikliğinin etkisiyle artan şiddetli yağışların altyapı yetersizliklerini daha da gözler önüne çıkardığını vurguluyor.

Yerel yönetimlerin kısa vadeli çözümler yerine, uzun vadeli sel risk haritaları ve dayanıklı altyapı yatırımları yapması gerektiği belirtiliyor.