Venezuela, Trump’ın Hava Sahası Açıklamasına Sert Yanıt Verdi

Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, Trump’ın hava sahası kapatma açıklamasını “sömürgeci tehdit” olarak eleştirdi ve ülkesinin egemenliğini koruma kararlılığını yineledi.

Trump’ın Açıklaması

ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, “Venezuela ve çevresindeki hava sahası tamamen kapalıdır” ifadesini kullandı. Trump, tüm havayolu şirketlerini, pilotları, hatta “uyuşturucu satıcıları ve insan kaçakçıları” gibi grupları da bu kapalı bölgeye uymaya davet etti. Bu açıklama, iki ülke arasındaki mevcut diplomatik gerilimi daha da tırmandırdı.

Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil’in Yanıtı

Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, Trump’ın sözlerini “sömürgeci bir tehdit” olarak tanımladı ve şu sözlerle yanıt verdi: “Venezuela hiçbir yabancı gücün emirlerini, tehditlerini veya müdahalelerini kabul etmeyecektir.” Gil, bu beyanın uluslararası hukukun en temel ilkeleriyle çeliştiğini, tek taraflı ve nedensiz bir saldırı olduğunu belirtti. Ayrıca, “Bu tür bir beyan, ülkemize karşı daimi bir saldırganlık politikasının parçasıdır” diyerek, ABD’nin “gayrimeşru yargı yetkisini” sınırları dışına taşımaya çalıştığını vurguladı.

Gil, açıklamasında Trump’ın sözlerinin aynı zamanda Venezuelalı göçmenlerin geri dönüş uçuşlarının tek taraflı olarak askıya alınması anlamına geldiğini de ekledi. Venezuela’nın hava sahasının uluslararası hukuk çerçevesinde korunacağını ve ülkenin bu alanda tam egemenliğini sürdüreceğini yineledi.

FAA Uyarısı ve Havayolu Şirketlerinin Tepkileri

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), geçen hafta Venezuela’da artan güvenlik riskleri nedeniyle hava sahasını kullanan şirketleri uyardı. Bu uyarı sonrasında birçok uluslararası havayolu, Venezuela seferlerini iptal etti. Venezuela yönetimi, FAA’nin uyarısını “ABD hükümeti tarafından desteklenen devlet terörizmi eylemleri” olarak nitelendirerek, havayolu şirketlerini suçladı ve 6 büyük uluslararası havayolunun ülkeye inişini yasakladı. Bu gelişmeler, iki ülke arasındaki tansiyonu yükselterek bölgesel istikrar açısından yeni bir risk faktörü oluşturdu.

Bu olay, Latin Amerika’da dış müdahalelere karşı duyulan hassasiyetin bir kez daha ön plana çıkmasıyla, uluslararası arenada yeni diplomatik tartışmalara yol açabilir.