Dışişleri Bakanlığı: Karadeniz’deki Ticari Tankerlere Yönelik Saldırıları Endişeyle Karşılıyoruz

Dışişleri Bakanlığı, Karadeniz’de iki yabancı ticari tankere yönelik saldırıları endişeyle karşılıyor.

Sözcünün Açıklaması

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, “Karadeniz’de Gambiya bayraklı ‘KAIROS’ ve ‘VIRAT’ isimli ticari tankerlere yönelik dün gerçekleştirilen saldırıları endişeyle karşılıyoruz” diyerek olayların ciddiyetine vurgu yaptı.

Saldırıların Detayları

Karadeniz açıklarında akşam saatlerinde Virat isimli petrol gemisine isabet eden bir saldırının ardından sabah saatlerinde aynı gemiye insansız deniz araçları (İDA) tarafından ikinci bir saldırı düzenlendi. Gemideki yabancı personel, tahliye talebini reddederek gemiyi kontrol altında tutmaya çalıştı. Aynı gün KAIROS adlı başka bir Gambiya bayraklı tanker de benzer bir saldırıya maruz kaldı; ancak gemi hâlen güvenli bir limana çekildi.

Güvenlik ve Ekonomik Riskler

Keçeli, Karadeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) içinde yaşanan bu olayların seyir, can, mal ve çevre emniyeti açısından ciddi riskler taşıdığını belirtti. “Savaşın Karadeniz sathına yayılmasının önlenmesi ve ülkemizin bölgedeki ekonomik çıkarlarının korunması için ilgili taraflarla temaslarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Uluslararası ve Bölgesel Yansımalar

Uzmanlar, Karadeniz’in enerji nakliyesi açısından kritik bir koridor olduğunu ve bu tür saldırıların enerji güvenliğini sarsabileceğini vurguluyor. Ayrıca, bölgedeki artan gerilimlerin Rusya‑Ukrayna çatışmasıyla bağlantılı olabileceği ihtimali de değerlendirilmekte.

Görüntü, saldırıların ardından Karadeniz’de görev yapan Türk deniz kuvvetlerinin durumu izlediği anı yansıtıyor.

Devam Eden Diplomatik Çabalar

Dışişleri Bakanlığı, olayların sorumlularının belirlenmesi ve adaletin sağlanması amacıyla uluslararası platformlarda görüşmeler yürütürken, aynı zamanda bölge ülkeleriyle ortak deniz güvenliği protokolleri geliştirme sürecinde.

Bu gelişmeler, Karadeniz’in stratejik önemini bir kez daha gözler önüne seriyor ve bölge istikrarının korunması için çok taraflı iş birliğinin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.