The Economist dergisi her yıl merakla beklenen “The World Ahead” kapağını yayımlıyor. 2026 için hazırlanan kapak, küresel krizlerden teknolojiye, iklimden jeopolitiğe kadar geniş bir yelpazede güçlü mesajlar barındırıyor. Uzmanlar, bu yılın sistemin yeniden yazılacağı bir kırılma yılı olabileceğini öne sürüyor.
Kapakta ABD’nin 250. yılına gönderme yapan büyük bir “250” pasta, çevresinde Trump, Xi Jinping, Putin, Zelenskiy ve Netanyahu figürleriyle küresel gerilimi simgeliyor. Tanklar, robotlar, çipler ve aşı sembolleri ise savaş, teknoloji ve sağlık arasındaki yeni dünya düzenine işaret ediyor.

ABD, 250. yılını kutlarken The Economist, ülkenin bir birlik havası yerine derin siyasi çatışmalar içinde olduğunu vurguluyor. “Bir sonraki küresel krizde Amerika’ya kim yardım edecek?” sorusu, Trump’ın öngörülemez politikalarının kısa vadede güç kazandırsa da uzun vadede yalnızlaştırıcı etkisine dikkat çekiyor.
Dergi, gelişmiş ülkelerde borç sarmalının büyüyeceğini ve yüksek faiz baskısının yeni bir kriz dalgası yaratabileceğini belirtiyor. Bu durum, BM’nin 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin finansmanını doğrudan tehdit ediyor.
Kapaktaki robot ve çip sembolleri, yapay zekânın 2026’ya kadar hayatın her alanında belirleyici bir rol oynayacağını gösteriyor. Uzmanlar, işsizlik, veri tekelleşmesi ve etik sorunların artacağı uyarısında bulunuyor; bu da iş gücü politikalarının yeniden şekillenmesini zorunlu kılıyor.
Küresel sıcaklık artışı kritik bir sınıra yaklaşırken, Latin Amerika, Afrika ve Asya’daki yenilenebilir enerji yatırımları umut vaat ediyor. Dergi, kuzey ülkelerinin yavaş kaldığını, çözümün ise güney yarımküreden gelebileceğini vurguluyor.
Kapakta yer alan aşı sembolleri, 2026’da kilo verme ilaçları ve gen tedavilerinin yaygınlaşacağı yeni bir tıp çağına işaret ediyor. Bu gelişmeler, küresel sağlık güvenliğini yeniden tanımlarken, aynı zamanda etik ve erişim sorunlarını da beraberinde getiriyor.
ABD, Kanada ve Meksika’nın ev sahipliğinde yapılacak Dünya Kupası, sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda bir diplomatik güç gösterisi olarak değerlendiriliyor. Bu organizasyon, bölgesel ittifakların yeniden şekillenmesine ve küresel imajın yeniden konumlandırılmasına hizmet edecek.
The Economist’in net mesajı: zaman azalıyor, seçenekler daralıyor. 2026’da alınacak kararlar, 2030 hedeflerinin kaderini belirleyecek; bu yüzden bu yıl, uluslararası politikada, ekonomide ve teknolojide bir dönüm noktası olarak görülmeli.