Dervişoğlu’ndan AK Parti’ye Sert Eleştiriler: Eğitim, Konut ve İmralı Tartışması

Dervişoğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle AK Parti’yi eğitim, konut ve güvenlik politikaları konusunda sert eleştiri yağdırdı.

Eğitim Sistemindeki Çöküş

“AK Parti iktidarı; eğitim sistemimizdeki çöküşün merkez üssü oldu” diyerek Dervişoğlu, öğretmenlerin yoksulluğa itildiğini, atamaların partizanlık nedeniyle yapıldığını vurguladı. “Öğretmenlerimiz açlık sınırında, maaşları ev kirası, aidat ve faturaları karşılayamıyor” şeklinde konuştu. Bu bağlamda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın vizyon üretmek yerine kaynakları tüketen bir aracı kurum hâline geldiğini iddia etti.

Öğretmenlerin durumu üzerine ek açıklamalarda bulunan Dervişoğlu, özel okullardaki öğretmenlerin daha “perişan” olduğunu, bu durumun ise eğitimin kalitesini daha da aşağı çektiğini belirtti.

Konut Krizi ve “Aile Yılı” İddiaları

Dervişoğlu, 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesine değinerek, “ailelerin kurulacağı yuva yok” dedi. “Müteahhitlikle beton dökülmüş, ancak konut sorunu 40 yıl öncesine geri dönmüş” şeklinde eleştirdi. Türkiye’de 24 milyon vatandaşın kiracı olduğunu ve TOKİ’nin 15 000 yeni konut yapacağını açıklamasının bu soruna çözüm olmadığını savundu.

Konutta “zorunlu sosyal kota”, “boş konut vergisi” ve “çağa uygun kooperatifler” gibi politikaların eksikliğini vurgulayan Dervişoğlu, “Bu tedbirsiz Türkiyeyi bizler düzelteceğiz” diyerek çözüm sözü verdi.

PKK‑Öcalan Politikası ve Anayasa

Parti lideri, Kürtlere yaklaşırken “PKK terörizmine ve Öcalan canisine paye vermek” ifadesini kullandı ve bunun “Cumhuriyetimize ve anayasamıza açık bir saldırı” olduğunu belirtti. Dervişoğlu, bu politikaların savcıların da dikkate alması gereken aleni bir suç olduğunu vurguladı ve “Cumhuriyetimizin Kürt vatandaşlarıyla ilişki kurması için ne Öcalan’a ne de PKK’ya ihtiyacı yoktur” diyerek devlet‑toplum ilişkisine dair sert bir tutum sergiledi.

İmralı ve Siyasi İttifaklar

24 Kasım’ın “kara bir gün” olduğunu söyleyen Dervişoğlu, AKP‑MHP‑İmralı ittifakının resmiyet kazanmasını “Abdullah Öcalan ittifakı” olarak nitelendirerek eleştirdi. “İmralı ile eşitlenen devlet, vatandaşların doğrudan devletle ilişki kurmasını engelleyecek” diyerek bu sürecin Lübnan‑Irak modeline benzer bir müstemleke artığı olduğunu iddia etti.

Bu bağlamda, “her kimlik grubunun kendi liderleri üzerinden çete, mafya ya da kartel kurarak iktidar ile hak ve imtiyazlar için pazarlık yapması” tehlikesine dikkat çeken Dervişoğlu, “Bu dinamik Türkiye’nin 100 yıllık cumhuriyetini yerle bir eden bir dinamittir” şeklinde uyardı.

Demokratik Çözüm ve Anayasa Değişikliği

Son olarak, Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İmralı konusundaki tutumunu sorguladı ve parlamenter sisteme geçiş talebinde bulundu. “Terörsüz Türkiye, yetkili Meclisle gerçekleşir; korsan komisyonla değil” diyerek anayasa reformu çağrısı yaptı.

Toplantının sonunda, eski Memleket Partisi Sözcüsü İpek Özkal Sayan’a rozet takılarak parti birliğinin pekiştirilmesi vurgulandı.