Bilirkişi raporu, 11 Kasım 2025 tarihinde tamamlanarak dördüncü duruşmada sunuldu. Raporda, jeoteknik, maden, çevre ve hukuk alanlarında Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden 13 akademisyenin yer aldığı bir heyet çalıştığı belirtildi. Hacettepe, İTÜ, YTÜ ve Ankara Üniversitesi gibi köklü kurumların temsilcileri, raporun bilimsel ağırlığını güçlendirdi.
“Tasarımsal parametrelerdeki eksiklik, zeminin dayanma gücünü kritik ölçüde düşürmüştür” şeklinde bir akademisyen yorumu raporda vurgulandı.
Rapor, toprak kaymasının zayıf taban zeminindeki hatalı stabilite parametreleri nedeniyle gerçekleştiğini ortaya koydu. Özellikle liç (yükleme) sisteminde kullanılan yığın liç parametrelerinin yanlış belirlenmesi, yer hareketlerine karşı yeterli direnç sağlayamamıştı. Radar ve TARP (Toprak Analiz ve Raporlama Programı) verileri, kayma öncesi oluşan mikro‑deformasyonları tespit etmiş ve bu veriler ilgili birimlere zamanında iletilmişti.
Alan incelemelerinde, jeoteknik sondaj sonuçları, zeminin kayma potansiyelini %45 oranında artıran bir zayıflık tabakası olduğunu gösterdi. Bu bulgu, tasarım aşamasında geoteknik uzmanlarının önerdiği parametrelerle tutarsızlık içinde olduğunu kanıtladı.
Rapor, olay anında işletme prosedürlerinin ve erken uyarı sistemlerinin devrede olduğunu, fakat tasarım hatasının bu sistemleri yetersiz kıldığını belirtti. Patlatma faaliyetlerinin kaymaya doğrudan etkisi olmadığı bilimsel verilerle ispatlandı. Çevresel etkilerin değerlendirilmesinde, baraj gölü çevresinde kimyasal kaynaklı bir can kaybı bulunmadığı ve çevre izleme çalışmalarının hem şirket hem de kamu kurumları tarafından titizlikle sürdürüldüğü kaydedildi.
Bilirkişi heyeti, tasarım hatasının temel sorumluluğunu proje koordinatörü Kenan Özdemir ve bazı teknik personellere yükledi. Özdemir’in olay sonrası yurt dışına çıkması ve hâlen firar halinde olması, raporda “ağır derecede özene aykırılık” kapsamında ele alındı. SSR Mining Kıdemli Başkan Yardımcısı Cengiz Yalçın Demirci ise operasyonel yetkisi bulunmadığı için kusurlu bulunmadı.
Operasyon Başkan Yardımcısı, Kıdemli Geoteknik Mühendisi, Operasyon Direktörü ve GRE Tasarım ve Kontrol Mühendisleri gibi pozisyonlarda görev yapan bazı yöneticiler de benzer “ağır derecede özene aykırılık” değerlendirmesine tabi tutuldu.
Raporun özetini ve alan fotoğraflarını aşağıdaki görselde görebilirsiniz.
Sonuç olarak, toprak kaymasının temel nedeni tasarım aşamasındaki hatalı jeoteknik parametreler olarak belirlenmiştir. İşletme ve çevre yönetimi süreçlerinin mevzuata uygun yürütüldüğü, ancak mühendislik hatasının önleyici tedbirlerin etkisini sınırladığı vurgulanmaktadır. Yetkililer, gelecekte benzer riskleri azaltmak amacıyla tasarım revizyonları ve daha sıkı jeoteknik denetimler yapacaklarını beyan etti.