
İstanbul Havalimanı’nda sosyal medyada yayımlanan video, ünlü gazeteci Reha Muhtar’ın X‑Ray kontrol noktasında telefonla konuşurken görevlilerin uyarılarına aldırmadığını gösteriyor. Muhtar, “Telefonla konuşuyorum, gelmiyorum” diyerek güvenlik personeline meydan okudu.

Görüntüler yayınlandıktan kısa bir süre sonra, THY İletişim Başkanı Yahya Üstün resmi bir açıklama yaptı. Üstün, “Havalimanı güvenlik kuralları herkesin güvenliği için geçerlidir ve hiçbir istisna yapılmaz” diyerek Muhtar’ın davranışını kınadı ve “Uçuş güvenliği ve insana saygı bizim için her zaman önceliktir” ifadelerini kullandı.
Muhtar, görevlilerin çıkış yönlendirmesine karşı “Bu nasıl bir zulüm? Siz hayatta zulmetmeyi nereden öğrendiniz? Annenizden mi, babanızdan mı?” şeklinde bağırarak tepkisini artırdı. Bu sözler, hem havalimanı çalışanları hem de yolcular arasında büyük yankı uyandırdı.
THY’nin açıklamasına göre, Muhtar’ın davranışı “uçuş öncesi kuralları ihlal etmeye çalışmak” kapsamında değerlendirildi ve “artık Türk Hava Yolları uçuşlarında kara listedir” denildi. Kara listeye alınma süreci, Muhtar’ın gelecekte THY’nin herhangi bir uçuşuna biniş talebinin otomatik olarak reddedileceği anlamına geliyor.
Uzmanlar, benzer vakaların havacılık güvenliği açısından ciddi riskler taşıdığını ve havayolu şirketlerinin bu tür ihlalleri caydırıcı bir şekilde ele almasının sektörel bir gereklilik olduğunu belirtiyor. Havalimanı güvenliği uzmanı Dr. Emre Yıldız, “Bir kişinin kurallara uymaması, sadece o kişiyi değil, tüm yolcuların güvenliğini tehlikeye atar” diyerek konunun önemine vurgu yaptı.
Sosyal medyada ise ikiye bölünmüş tepkiler ortaya çıktı. Bazı kullanıcılar “Muhtar’ın davranışı tamamen kabul edilemez” derken, bir kesim “Gazetecilerin de bir insan olduğu ve bazen duygusal patlamalar yaşayabileceği” görüşünü savundu. #THYKaraListe etiketi, platformlarda hızla yayıldı.
Bu olay, Türkiye’de medya ve güvenlik politikaları arasındaki gerilime yeni bir boyut kazandırdı. Özellikle gazetecilik özgürlüğü ve güvenlik prosedürleri arasındaki dengeyi yeniden tartışmaya açtı. THY’nin bu kararı, benzer durumların gelecekte nasıl ele alınacağına dair bir emsal oluşturabilir.