Türkiye LNG ile doğal gazda bağımsızlaşıyor

Enerji Bakanı Bayraktar’dan kritik açıklama

Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin doğal gaz arz güvenliğini güçlendirmek için yürüttüğü stratejik hamleleri topladı. Bakan, “Türkiye, ihtiyaç duyduğu doğal gazın neredeyse yarısını LNG olarak gemilerle alabilir hale geldi” diyerek yeni dönemin kilometre taşını işaret etti.

Bu açıklama, ülkenin enerji politikalarında 2016 yılında hayata geçirilen Milli Enerji ve Maden Politikası çerçevesinde yürütülen altyapı yatırımlarının somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. O dönemde günlük 34 milyon metreküp olan LNG gazlaştırma kapasitesi, bugün 161 milyon metreküpe ulaşarak beş kat artış kaydetti.

“161 milyon metreküp gazlaştırma kapasitemiz, en soğuk kış günlerinde dahi vatandaşlarımızın evlerinde ihtiyaç duyduğu doğal gaz miktarının tamamını karşılayabilecek ölçüde,” diye ekleyen Bayraktar, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına yönelik kararlılığını vurguladı.

Ülkenin LNG altyapısı, iki kara terminali ve üç yüzer depolama ve yeniden gazlaştırma ünitesi (FSRU) olmak üzere toplam beş tesisle destekleniyor. Bu tesisler, hem tedarik rotalarını çeşitlendiriyor hem de dış şoklara karşı dayanıklılığı artırıyor.

Günlük gaz alma kapasitesinin 495 milyon metreküpe çıkarılmasıyla Türkiye, Avrupa’nın en büyük doğal gaz tüketicilerinden biri konumuna yükseliyor. Bakan, bu rakamın ülkenin toplam günlük doğal gaz ihtiyacının (ortalama 330 milyon metreküp) oldukça üzeri olduğunu ve böylece kritik dönemlerde stok güvenliğinin sağlanabileceğini belirtti.

Enerji sektörü uzmanları, LNG’nin esnek tedarik modeli sayesinde fiyat dalgalanmalarına karşı daha az kırılgan bir yapı elde edildiğini ve Türkiye’nin jeopolitik konumunun da bu stratejiyi desteklediğini söylüyor.

Gelecek planları arasında, mevcut kapasitenin yanısıra yeni FSRU projeleri ve yerli gazlaştırma teknolojileri geliştirilerek yerli üretimin payının artırılması yer alıyor. Bakan Bayraktar, “Yerli üretim ve LNG entegrasyonu, Türkiye’nin uzun vadeli enerji stratejisinin iki temel ayağını oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Bu gelişmeler, hem enerji piyasasında hem de dış ilişkilerde Türkiye’ye daha geniş bir müzakere gücü kazandırıyor. Özellikle Rusya ve Orta Doğu’dan gelen gaz akışlarıyla denge sağlanarak, olası tedarik kesintilerine karşı alternatif bir koruma katmanı oluşturulmuş oluyor.

Sonuç olarak, LNG’nin artan payı, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yolunda attığı en önemli adımlardan biri olarak görülüyor ve önümüzdeki yıllarda bu trendin daha da güçlenmesi bekleniyor.