
Rekabet Kurulu, çoğunluğu ilaç sektöründe faaliyet gösteren 17 şirkete 237 milyon 126 bin lira idari para cezası kesilmesini kararlaştırdı. Bu karar, emek piyasasındaki rekabet ortamını bozan ve rekabete hassas bilgi paylaşımında bulunan şirketleri hedef aldı.
Rekabet Kurumunun internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, söz konusu teşebbüsler hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında, anılan teşebbüslerin ‘çalışan ayartmama anlaşmaları yapmak’ veya ‘rekabete hassas bilgi paylaşımında bulunmak’ suretiyle Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal ettikleri tespit edildi.

Bu çerçevede, Adeka’ya 7 milyon lira, Amgen’e 4,5 milyon lira, Argis’e 639 bin lira, Arven’e 3 milyon lira, AstraZeneca’ya 15 milyon lira, Berko’ya 10,5 milyon lira, Farmatek’e 7 milyon lira, Helba’ya 2 milyon lira, İlko’ya 13 milyon lira, Merck’e 487 bin lira, Novartis Sağlık’a 19 milyon lira, Novo Nordisk Sağlık’a 19 milyon lira, Pfizer PFE’ye 20 milyon lira, Sanofi’ye 12 milyon lira, Sanovel’e 79 milyon lira, Santa Farma’ya 17 milyon lira ve Servier’e 8 milyon lira idari para cezası verildi.
Kurul, bazı teşebbüslerin birbirlerinin çalışanlarını istihdam etmemeye yönelik anlaşma yapıp emek piyasasındaki rekabet ortamını bozduğunu, bazı teşebbüslerin ise sektördeki çalışan maaşları ve yan haklarına ilişkin geleceğe dönük rekabete duyarlı bilgileri paylaştıklarını belirledi. Bu tür anlaşmalar ve bilgi paylaşımları, rekabetin korunması hakkında kanunun ihlali anlamına geliyor ve piyasa dinamiklerini olumsuz etkiliyor.
Bu olay, ilaç sektöründe rekabetin korunması adına atılan önemli adımlardan biridir. Rekabet Kurulu’nun bu kararı, şirketlerin emek piyasasında ve bilgi paylaşımında rekabete aykırı uygulamalarına karşı mücadeleyi vurgulamaktadır. Benzer olaylar, diğer sektörlerde de yaşanabilir ve Rekabet Kurulu’nun bu tür ihlallere karşı duyarlılığı ve etkinliği büyük önem taşımaktadır.
Bu ceza, ilaç sektöründeki şirketlerin iş stratejilerini ve uygulamalarını gözden geçirmelerine de zemin hazırlayacaktır. Rekabet Kurumunun bu tür kararları, piyasa aktörlerinin yasalara uymalarını teşvik ederken, aynı zamanda tüketici ve emekçi haklarını da koruma amacını taşımaktadır.