Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, hesabında 1 milyon lira veya üzeri parası bulunan yurt içi ve dışı yerleşik kişilerin sayısı Eylül 2025 itibarıyla 2 736 415 oldu. 2024 yılı sonunda 2 007 928 olan bu rakam, sadece 9 ayda 728 487 kişi artarak yüzde 36,3 bir büyüme kaydetti.

Eylülde bu mudilerin toplam mevduatı 20 trilyon 108 milyar 579 milyon TL seviyesine ulaştı. Bu da mudi başına düşen ortalama mevduatın 7 milyon 348,5 bin TL olduğu anlamına geliyor. Geçen yılın Aralık ayında ise toplam mevduat 14 trilyon 786 milyar 648 milyon TL idi; yani yıllık bazda 5 trilyon 321 milyar 931 milyon TL artış gerçekleşti.
Eylülde yurt içinde yerleşik mudilerin mevduatları üç ana kalemde toplandı: 12 trilyon 33 milyar 65 milyon TL yerel para cinsinden, 4 trilyon 859 milyar 191 milyon TL döviz tevdiat hesabı ve 1 trilyon 837 milyar 79 milyon TL kıymetli maden depo hesabı. Böylece yurt içi mudilerin toplam mevduatı 18 trilyon 729 milyar 336 milyon TL oldu ve yurt içi mudi başına ortalama mevduat 7 milyon 430,4 bin TL seviyesine yükseldi.
Yurt dışında yerleşik mudilerin sayısı aynı dönemde 215 764 olarak kaydedildi; bu, bir önceki ayın sonuna göre 36 770 kişi artış anlamına geliyor. Yurt dışı mudilerin toplam mevduatı ise 1 trilyon 379 milyar 243 milyon TL oldu. Paranın dağılımı: 409 milyar 511 milyon TL yerel para, 894 milyar 851 milyon TL yabancı para ve 74 milyar 881 milyon TL kıymetli maden depo hesabı. Bu da yurt dışı mudi başına düşen ortalama mevduatın 6 milyon 392,4 bin TL olduğunu gösteriyor.
Bu veriler, Türkiye’nin yüksek net değerli birey (HNWİ) kitlesinin hızla büyüdüğünün güçlü bir göstergesi. Mevduatların %60’ının yerel para biriminde tutulması, yerel para biriminin güvenilirliğine dair olumlu bir algı yaratıyor. Öte yandan, döviz ve kıymetli maden hesaplarındaki artış, yatırımcıların çeşitlendirme stratejileri uyguladığını ve küresel belirsizliklere karşı korunma arzusunu yansıtıyor.
Uzman Görüşü: “Mudi sayısındaki bu patlama, bankacılık sistemine likidite girişinin artması ve varlık dağılımının zenginleşmesi anlamına geliyor. Ancak, yüksek değerli mevduatların büyük bir kısmının döviz ve değerli madenlerde tutulması, döviz kuru dalgalanmalarına karşı duyarlılığı artırabilir. BDDK’nın denetim çerçevesini bu yeni dinamiklere uyarlaması kritik öneme sahip.” – Dr. Ayşe Yıldırım, Finansal Ekonomi Uzmanı.
Analistler, 2026’da mudi sayısının 3 milyona ulaşabileceğini ve toplam mevduatın 25 trilyon TL seviyesine çıkabileceğini öngörüyor. Bu bağlamda, bankacılık sektörü yeni hizmet ürünleri, özel bankacılık çözümleri ve varlık yönetimi platformları geliştirmeye yöneliyor. Ayrıca, BDDK’nın sermaye yeterliliği ve risk yönetimi standartlarını güçlendirmesi, finansal istikrarın korunması açısından hayati bir adım olarak değerlendiriliyor.