Kocaeli’nin İzmit ilçesine bağlı Yahyakaptan Mahallesi’nde 27 Mayıs 2007 tarihinde çöp konteynerine bırakılmış yeni doğmuş bir kız bebek ölüm haberine yol açmıştı. O dönemde olay faili meçhul olarak kayıtlara geçmiş, bebeğin cenazesi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Mezarlık Müdürlüğü’nün Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildi.
Otopsi raporunda, bebeğin boynuna üç kez dolan kordon bağı nedeniyle boğularak hayatını kaybettiği belirtilmişti. Ancak 2025 yılına gelindiğinde Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri dosyayı yeniden açtı ve 8 ay süren titiz bir soruşturmanın ardından çarpıcı bir bulguya ulaştı.
Soruşturma kapsamında, çöp konteynerindeki kutuda bulunan parmak izi analiz edildi. Bu parmak izi, 18 yıl önce aynı bölgede kayıtlı bir şüpheli olarak görülen Emine Nilay Özkan’ın parmak iziyle %100 eşleşti. DNA testleri de aynı kişiyi bebeğin annesi olarak doğruladı.
Bu bulgular neticesinde, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde yakalanan Özkan gözaltına alındı ve kısa bir süre sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

Emine Nilay Özkan’ın sadece bir şüpheli değil, aynı zamanda inşaat sektöründe proje ve mali yönetim danışmanlığı veren bir şirketin sahibi olduğu ortaya çıktı. Ayrıca çeşitli sivil toplum kuruluşları, dernekler ve meslek odalarında aktif görevler üstlendiği öğrenildi. Bu durum, olayın toplumsal yankısını artırdı ve medyada geniş yankı buldu.
Emniyetteki sorgusunda Özkan, olayın gerçekleştiği tarihte yalnız yaşadığını, aşırı alkol tükettiğini ve birden fazla erkek arkadaşıyla evlilik dışı ilişkiler yürüttüğünü itiraf etti. Hamile olduğunu kimseye söylemediğini ve alkol etkisiyle hangi ilişkiden hamile kaldığını bile bilmediğini belirtti.
İfadesinin devamında, o gün lavaboya gittiğini, lavaboda düşük yaptığını ve kucağına aldığı bebeğin nefes almadığını, korktuğu için bebeği bir kutuya koyup çöp kutusuna attığını anlattı. Yıllardır bu olayın ağırlığıyla yaşadığını kabul etti.
Bu davanın gündeme gelmesi, özellikle çocuk koruma ve kadın-erkek ilişkileri konularında kamuoyunda yeni tartışmalar başlattı. Uzmanlar, benzer vakaların önlenmesi için sosyal hizmetlerin güçlendirilmesi ve aile içi şiddetle mücadele mekanizmalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Mahkeme süreci hâlen devam ederken, hem adli hem de toplumsal boyutta bu olayın sonuçları uzun vadeli bir etki yaratabilir.