2 Ülke Arasındaki Savaş Alevlendi! Ölü Sayısı Artıyor, 500 Binden Fazla Kişi Yerinden Oldu

İki komşu ülkenin sınır bölgesinde çıkan şiddetli çatışma, bölgeyi felaketin eşiğine getirdi. F-16 savaş uçakları ve yoğun topçu ateşiyle sürdürülen operasyonlar, binlerce kişinin evlerini terk etmesine yol açtı.

Çatışmanın Genişlemesi

İkinci dalga saldırılar, sınır hattında başlayan küçük çaplı bir çarpışmanın beşinci gününde tam ölçekli bir savaşa dönüşerek her iki tarafın da askeri kapasitesini zorlamaya başladı. Tayland ordusu, Kamboçya topraklarına F-16 savaş uçakları ve yoğun topçu ateşiyle müdahale etti, bir dizi köy ve kasaba ele geçirildi. “Hedefimiz bölgeyi kontrol altına alarak düşmanın ilerlemesini durdurmak” şeklinde bir açıklama yapan Tayland Savunma Bakanlığı sözcüsü Surasant Kongsiri, operasyonun devam ettiğini belirtti.

İnsani Durum ve Tahliyeler

Kısa sürede 500 binden fazla kişinin yerinden edildiği rapor edildi. Tayland’da yaklaşık 400 bin kişi, Kamboçya’da ise 127 bin kişi acil durum kamplarına gönderildi. “Eğitim kurumları kapatıldı, yüzlerce okul derslere ara verdi” diyerek Kongsiri, 700 okulun kapatıldığını açıkladı. Kamboçya Savunma Bakanlığı da benzer rakamları doğruladı ve bölgedeki sivil nüfusun güvenliğine yönelik uluslararası yardım çağrısında bulundu.

Uluslararası Tepkiler ve Diplomatik Çabalar

Birleşmiş Milletler, çatışmanın hızla yayılmasını önlemek amacıyla acil bir oturum düzenledi ve her iki ülkenin de ateşkes talebinde bulunmasını istedi. ASEAN ülkeleri de bölgeye barışçıl bir çözüm bulmak için arabuluculuk teklifinde bulundu. Bunun yanı sıra, insan hakları örgütleri yaralanan sivillerin korunması ve gıda ile tıbbi yardımın sağlanması için bölgeye acil yardım gönderilmesini talep etti.

Ekonomik ve Sosyal Etkiler

Savaşın devamı, sınır ticaretinin %70 oranında düşmesine ve bölgedeki tarım üretiminin büyük ölçüde aksamasına yol açtı. Yerinden edilenlerin birçoğu geçici barınaklarda yaşam mücadelesi verirken, göçmen akını komşu ülkelere de yansımaya başladı. Uzmanlar, çatışmanın uzun vadede bölgenin istikrarını tehdit ettiğini ve güvenlik politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.