Tokyo Metropolitan Gymnasium Spor Kompleksi, sabahın erken saatlerinde 10 binin üzerinde davetliyle doldu. Gençlik ve Spor Bakanlığı temsilcileri, Spor Genel Müdür Yardımcısı Hakan Bebek ve Türkiye İşitme Engelliler Federasyonu Başkanı Dursun Gözel törenin açılış konuşmalarını yaptı. Türkiye delegasyonu, ülkenin en kalabalık ekiplerinden biri olarak dikkat çekti ve tribünlerde büyük alkış topladı.

Uluslararası Sağırlar Spor Komitesi (ICSD) Başkanı, Macaristanlı Adam Kosa, açılış konuşmasında şunları vurguladı: “Spor hepimiz için örnek olacak, ayrımcılığın olmayacağı bir platform ve son derece önemli.” Kosa, Deaflympics tarihine de değinerek, “Deaflympics 1924 yılında Paris’te başladı ve tam 100 yıldır sürdürülen bir gelenek” dedi. Ayrıca, “Erzurum Kış Olimpiyatları’nda Türkiye çok güzel işler yaptı, Japonya da bu organizasyonda başarılı olacaktır” sözleriyle Türkiye’ye moral verdi ve “2025 İşitme Engelliler Yaz Olimpiyatları’nı resmen açıyorum, burada yarışacak tüm sporculara ve ülkelere başarılar diliyorum” diyerek törene enerji kattı.
80 ülkenin katıldığı bu büyük etkinlikte, Türkiye kafilesi 186 sporcusuyla 18 farklı branşta mücadele edecek. Futbol, hentbol, atletizm, yüzme, güreş, karate, bisiklet, tekvando, basketbol, voleybol, judo, oryantiring, bowling, tenis, masa tenisi, golf, atıcılık ve badminton gibi disiplinlerde ay-yıldızlı sporcularımız madalya hedefiyle sahada yer alacak. İki kez olimpiyat şampiyonu Milli Judocu Samet Bulut, Türkiye bayrağını taşıyarak ülkemizin gururunu tüm dünyaya gösterecek.
Protokol konuşmaları sırasında, olimpiyat bayrağı ve Japonya’nın ulusal bayrağı törenle çekildi; bu anlar, evrensel barış ve dostluğun simgesi olarak izleyicilerin hafızalarına kazındı. Azerbaycanlı ve Türk sporcuların birbirlerine olan alkış desteği, kültürlerarası dayanışmanın güzel bir örneği olarak öne çıktı.
Deaflympics, sadece sporun ötesinde, engelli bireylerin yeteneklerini ve azimlerini dünyaya gösteren bir platform. Tokyo 2025 organizasyonu, bu misyonu daha da ileri taşıyarak, katılımcı ülkeler arasında kültürel alışverişi ve toplumsal farkındalığı artırmayı hedefliyor. Türkiye’nin bu büyük sahnedeki varlığı, genç nesillere ilham kaynağı olurken, ülkenin spor politikalarının da ne kadar ilerlediğinin bir göstergesi niteliğinde.
Gelecek günlerde gerçekleşecek yarışmalarda, Türk sporcularının performansları ve elde edecekleri başarılar merakla bekleniyor. İzleyiciler, hem bireysel hem de takım başarılarıyla Türkiye’nin adını daha da duyurmasını umut ediyor.