Türkiye’nin Sıfır Atık ve Enerji Bağımsızlığı Çabaları

Türkiye’nin Sıfır Atık ve Enerji Bağımsızlığı Çabaları
Yayınlama: 20.10.2025
7
A+
A-

İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Sıfır Atık Forumu’nun kapanış oturumunda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin enerjide tam bağımsızlık hedefine doğru ilerlediğini belirtti. Hızla artan enerji talebini 2053 net sıfır emisyon vizyonuyla uyumlu şekilde karşılamak için yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını ifade etti.

Sıfır Atık Vakfı tarafından düzenlenen forumun kapanış programına katılan Bakan Bayraktar, tarım ve orman bakanı, Birleşmiş Milletler temsilcileri ve diğer üst düzey yetkililerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinliğin önemini vurguladı. 108 ülkeden katılımcının yer aldığı forumda, sıfır atık hareketine katkı sunan kurumlar ve bireyler ödüllendirildi.

# Kaynak Yönetiminde Yeni Bir Kalkınma Modeli

Bakan Bayraktar, konuşmasında sıfır atık meselesinin sadece bir çevre politikası aracı olarak görülmemesi gerektiğini, kaynak yönetiminde farklı bir kalkınma modeli olduğunu belirtti. İnsanların her yıl 2,1 milyar ton katı atık ürettiğini ve bu atıkların sadece yüzde 19’unu geri dönüştürebildiklerini ifade etti.

2050 yılına kadar küresel atık miktarının yüzde 70 artması bekleniyor. Oysa bu atıkların döngüsel ekonomi modelleri sayesinde 2050 yılına kadar 4,5 trilyon dolarlık bir ekonomik fayda yaratabileceği öngörülüyor. Bu tablo, enerji ve madencilik alanlarının üretiminden, kaynak verimliliğine, tüketiminden atık yönetimine kadar yeni bir paradigmaya doğru zorluyor.

# Atıktan Enerji Üreten Tesisler

Bakan Bayraktar, ülkemizde günlük yüz bin ton belediye atığı oluştuğunu ve bu atığın yaklaşık yüzde 10’unun enerjiye dönüştürüldüğünü belirtti. Atıktan türetilmiş yakıt kullanımı özellikle çimento sektöründe hızla artıyor; bu sayede yıllık yaklaşık yarım milyon ton kömür eşdeğeri bir enerji tasarrufu sağlanıyor.

Atıktan enerji üreten tesisler, bugün dünya genelinde 600 milyon kişinin enerji ihtiyacını karşılayabiliyor.

# Enerjide Tam Bağımsız Türkiye Hedefi

Bakan Bayraktar, Türkiye’nin enerjide tam bağımsızlık hedefine doğru ilerlediğini belirterek, hızla artan enerji talebini 2053 net sıfır emisyon vizyonuyla uyumlu şekilde karşılamak için yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını ifade etti.

Bu kapsamda; enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, yerli kaynakların kullanımı, nükleer enerji ve hidrojen gibi yeni teknolojiler temel öncelik alanlarını oluşturuyor. Enerji ve maden kaynaklarını; verimli, çevreye duyarlı, sürdürülebilir ve azami yerlilikle değerlendirerek ülkemizin kalkınmasına maksimum katkıyı ve faydayı sağlamak istiyoruz.

# Madencilik Sektörü ve Atık Yönetimi

Bakan Bayraktar, madencilik sektörünün dünyadaki toplam atıkların yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunu belirtti. Bu atıkların içindeki metal ve minerallerin yeniden değerlendirilebilme potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu ifade etti.

Sürdürülebilir madenciliğin en önemli unsurlarından biri olarak rehabilitasyon çalışmaları. İki yılı aşkın süredir Türkiye Geneli Rehabilite Edilmiş Maden Sahaları ile Madencilik Sosyal Sorumluluk Çalışmaları Projesi’ni yürütüyorlar.

# Sıfır Atık Projesi

Bakan Bayraktar, bakanlığının atık yönetimi politikalarında Sıfır Atık Projesi’nin önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Bu kapsamda, merkez ofislerinde ve bağlı, ilgili ve ilişkili tüm kurumlarında Sıfır Atık Yönetim Sistemi kurduk ve yaklaşık 11 bin çalışanlarına bu konuda önemli eğitimler verdiler.

Son 6 yılda, bakanlığının tüm kuruluşları ile birlikte 26 milyon tonun üzerinde atık bertaraf ettiler ve 6 milyon 900 bin ton atığı geri kazandılar. Yine bu dönemde, 1 milyon tondan fazla atığı alternatif ham madde olarak değerlendirdiler.

# Biyokütle Enerji Tesisleri

Bakan Bayraktar, bugün Türkiye genelinde yaklaşık 190 biyokütle enerji tesisi faaliyet gösterdiğini belirtti. Bu tesislerde, organik atıklardan hem elektrik hem de ısı üretiliyor, tarımsal ve belediye atıkları ekonomiye geri kazandırılıyor.

# Küresel Bir Farkındalık Halkası

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sıfır atık hareketinin sadece çevresel bir politika olmadığını, kaynaklara, emeğe ve yaşama dair saygı duymanın küresel bir ifadesi olduğunu belirtti. Bu anlayışın aslında köklerini kültürümüzden aldığımız önemli bir değer olduğunu ifade etti.

Ne mutlu bize ki burada olanlar olarak bizler küresel bir farkındalık halkasının önemli bireyleriyiz. Sıfır atık hareketi, sıfır atık kavramı yerelden küresele ölçeklenebilir bir politika mimarisi olarak tanımlandı. Yani birlikte çalışarak başardık.

Görüldüğü üzere bu formda paylaşılanlar sıfır atık hareketinin sadece bir çevre girişimi olmadığını, bir kalkınma vizyonu olduğunu da göstermekte. Sıfır atığın teknik bir sistem değil, davranışsal, kültürel ve ekonomik bir dönüşüm süreci olduğunu tanımlamakta. Birlikte çalışarak atıkları değil değerleri çoğaltabiliriz. Kayıtsızlığı değil, dayanışmayı büyütebiliriz.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.