Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'nin eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliye kararının yeniden değerlendirilmesi talebiyle yaptığı itirazı reddetti. Bu karar, Demirtaş'ın Kobanî Davası'ndaki haksız tutukluluğuyla ilgili olarak 8 Temmuz 2025 tarihli AİHM kararının ardından geldi. AİHM, Demirtaş'ın tutukluluğunun siyasi saiklerle devam ettirildiğini belirterek tahliye edilmesi gerektiğini yazmıştı.

Demirtaş, AİHM kararının ardından sosyal medya hesabından kendi el yazısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamasında, "Merhabalar, AİHM kararı elbette önemlidir ve hukuken bağlayıcıdır. Ancak sadece bizim açımızdan değil, 86 milyon yurttaşımız açısından kendi aramızdaki 'kardeşlik hukuku' her şeyden kıymetlidir." dedi. Demirtaş, kardeşlik hukukunun eşitçe, özgürce, adaletle ve barış içerisinde bir arada yaşamamızı perçinleyecek sosyal, ekonomik, hukuki çalışmaları yapıp adımlar atmamızla güçlendiğini vurguladı.

DEM Parti'den yapılan açıklamada, AİHM'in kararının ardından "AİHM, Selahattin Demirtaş hakkında bugün bir karar daha verdi! Bilindiği üzere AİHM, Demirtaş'ın Kobanî Davasındaki haksız tutukluluğuyla ilgili 8 Temmuz 2025 tarihli kararında, yargılamadaki tüm haksızlıkları açıkça ortaya koymuş ve Demirtaş'ın tutukluluğunun siyasi saiklerle devam ettirildiğini belirterek tahliye edilmesi gerektiğini yazmıştı." denildi. Açıklamada, "Başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere arkadaşlarımızla ilgili bugüne kadar verilmiş çok sayıda AİHM kararı da dikkate alınarak ve en son AİHM'in 8 Temmuz 2025 tarihli KESİNLEŞEN kararı gözetilerek arkadaşlarımız vakit geçirilmeden serbest bırakılmalıdır." ifadelerine yer verildi.

Bu karar, Türkiye'de siyasi tutukluların serbest bırakılması için önemli bir adım olarak görülüyor. AİHM'in kararı, Türkiye'nin insan hakları konusundaki yükümlülüklerini hatırlatması açısından da önem taşıyor. Demirtaş'ın tahliyesi, Türkiye'de demokrasi ve insan hakları mücadelesinde önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir.