İstanbul’dan Netanyahu’ya Yakalama Emri

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve 36 İsrailli yetkili hakkında soykırım suçlamasıyla yakalama emri çıkardı.

Yakalama Emri Detayları

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve iki İsrailli bakanın da aralarında bulunduğu toplam 37 kişi hakkında yakalama emri yayımladı. Bu kişiler arasında Savunma Bakanı İsrael Katz, Sınır Güvenliği Bakanı Tamara Ben Gvir, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve Deniz Kuvvetleri Komutanı David Saar Salama da yer alıyor.

Başsavcılık, bu 37 kişinin Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinde tanımlanan insanlığa karşı suçlar ve 76. maddesinde tanımlanan soykırım suçları kapsamında tutuklanması için resmi bir yakalama emri çıkardığını duyurdu.

Türk Ceza Kanunu ve Suç Tanımları

Türk Ceza Kanunu’na göre, soykırım ve insanlığa karşı suçlar “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezası ile cezalandırılıyor. Bu çerçevede, Netanyahu ve kabinesindeki bakanlar, daha önce Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) Güney Afrika’nın şikayetiyle açılan davada da aynı suçlamalarla karşı karşıya kalmış, ancak bu iddiaları kesin bir şekilde reddetmişti.

Uluslararası Hukuki Çerçeve

Bu gelişme, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC)’nin Kasım 2024’te yaptığı açıklamayı da hatırlatıyor. ICC, Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında “savaş suçları ve insanlık karşıtı suçlar” kapsamında “makul gerekçeler” bulunduğunu belirterek yakalama kararı almıştı. Bu karar, Türkiye’nin yürüttüğü soruşturmayla paralel bir hukuki zemine işaret ediyor.

Diplomatik Tepkiler

İsrail Başbakanı Netanyahu, ICC kararının açıklıldığı gün sosyal medya hesabı X üzerinden bu kararı “Yahudi karşıtı” olarak nitelendirdi. Öte yandan, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “tutuklama emirlerinin uluslararası hukuk çerçevesinde uygulanması gerektiğini” vurguladı. Türkiye’nin bu adımı, hem bölgesel hem de küresel diplomatik ilişkilerde yeni bir gerilim noktası oluşturabilir.

Soruşturmanın Başlangıcı ve Deliller

Başsavcılık, soruşturmanın “Küresel Sumud Filosu” içinde yer alan aktivistlerin alıkonulmasının ardından başlatıldığını belirtti. Alıkonulan kişilerin serbest bırakıldıktan sonra Türkiye’ye getirildiklerinde Adli Tıp Kurumu’nda muayene edildiği, mağdur/müşteki sıfatlarıyla beyanlarının alındığı ve elde edilen delillerin 37 kişinin soykırım ve insanlığa karşı suçlarda sorumluluğu olduğuna işaret ettiği ifade edildi.

Gelecek ve Olası Gelişmeler

Bu yakalama emirlerinin uygulanması, uluslararası arenada yeni bir yargı sürecini tetikleyebilir. İsrail’in resmi tepkisi, Türkiye‑İsrail ilişkilerindeki mevcut tansiyonu daha da yükseltebilir. Ayrıca, ICC ve ICJ gibi uluslararası mahkemelerin kararlarıyla örtüşen bu yerel adım, diğer ülkelerin benzer davalarda Türkiye’ye başvurma ihtimalini artırabilir.

Haberde görsel bulunmamaktadır.