Ordu’da Kivi Hasadı Başladı, Ekonomik Katkı Beklentisi 520 Milyon TL

Ordu’da tescilli Ordu kivisinin hasadı resmi törenle başladı. İl ekonomisine 520 milyon TL katkı hedefleniyor.

Ordu’da, fındıktan sonra ikinci en çok gelir sağlayan ürün olan tescilli Ordu Kivisi için hasat sezonu resmen açıldı. Gülyalı ilçesi Turnasuyu Mahallesi’nde, 8 dönüm araziye yayılan 20‑25 ton üretim kapasitesine sahip üreticiler, bu yılın ilk günlerinden itibaren kivi ağaçlarından meyvelerini toplamaya başladı.

Hasat Töreni ve Yetkililerin Açıklamaları

Ordu Valisi Muammer Erol, kırsal kesimdeki bu önemli tarımsal aktiviteye katılım göstererek, “Ordu Kivisinin pazar değerini korumak, marka imajını zedelememek için meyveler tam olgunluk seviyesine ulaşmadan hasat edilmemelidir” diye vurguladı. Valinin sözleri, 2019’da coğrafi işaret alarak korunmaya konulan ürünün kalite standartlarının altını çizmektedir.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün Hedefleri

İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay, yaptığı açıklamada, “Son yıllarda yaklaşık bin dekar yeni modern kivi bahçeleri kuruldu, toplam kivi alanı 4 bin dekara yükseltildi” dedi. 2025 yılına kadar 6 500 tonluk bir rekolte hedefleniyor ve bu üretim sayesinde ilin bütçesine 520 milyon TL katkı sağlanması planlanıyor.

Üreticinin Perspektifi

Kivi üreticisi İbrahim Yeşilyurt, 8 dönümlük bahçesinde geçen yıl 20‑25 ton kivi ürettiğini belirterek, “Erken hasattan kaçınarak, meyvenin tam olgunluğa ulaşmasını beklemek uzun vadede daha karlı bir stratejidir” şeklinde görüşlerini paylaştı.

Törene Katılan Önemli İsimler

Hasat törenine Ordu Valisi Muammer Erol, Gülyalı Kaymakamı Mehmet Zortul, Gülyalı Belediye Başkanı Medet Sipahi, İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Öner, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Perşembe Ziraat Odası Başkanı Arslan Soydan ile Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça katıldı.

Gelecek Vizyonu

Yeni tesis edilen modern kivi bahçelerinin tam verime ulaşmasıyla birlikte, Ordu’nun kivi üretim kapasitesinin 2025 sonrası daha da artması ve bölgenin tarımsal ihracat potansiyelinin güçlenmesi bekleniyor. Uzmanlar, coğrafi işaretli ürünlerin marka değerinin korunmasının, yerli ve yabancı pazarlarda rekabet avantajı sağlayacağını belirtiyor.