Düzce Üniversitesi Personel Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Kamuda Profesyonel Görünüm ve Moda” eğitimi, kamu çalışanlarının giyim ve iletişim becerilerini geliştirmeyi hedefleyen geniş kapsamlı bir program olarak Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Etkinlik, sadece teorik bilgiler sunmakla kalmayıp, katılımcılara pratik örnekler ve uygulama çalışmaları ile doğrudan deneyim kazandırmayı amaçladı. Eğitim, kurumsal kimlik, beden dili, renk uyumu ve kılık‑kıyafet yönetmeliği gibi konuları bir arada ele alarak, kamu sektöründe saygınlık ve güven oluşturmanın temel taşlarını işledi.

Programın açılış konuşmasını Düzce Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Personel Daire Başkanı Mehmet Kütük yaptığı gibi, kamu hizmetlerinin kalitesini artırmanın bir yolu da görünüm ve tutumda tutarlılık olduğunu vurguladı. Kütük, “Profesyonel bir giyim anlayışı, hem kurumsal aidiyeti güçlendirir hem de vatandaşların kamu kurumlarına duyduğu güveni pekiştirir” diyerek, konunun önemine dikkat çekti.
Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir ise, kurumsal kimliğin sadece bir logo ya da resmi bürüt olmadığını, aynı zamanda kişisel davranışlar, beden dili ve giyim tarzıyla da somutlaştığını belirtti. Sözbir, “Bu tür eğitimler, kurum kültürümüzü geliştiren ve çalışma ortamına pozitif katkı sağlayan bir adımdır” diyerek, programın stratejik değerini ortaya koydu.
Akademisyen Dr. Öğr. Üyesi Filiz Dursun, “Kurumsal Tarzın Temelleri” ve “İş Hayatında Moda ve Giyim Kuralları” başlıklı oturumlarıyla, giyimin sadece estetik bir tercih olmadığını, aynı zamanda profesyonel kimliğin dışa vurumu olduğunu anlattı. Dursun, kamu sektöründe sade, ölçülü ve kurum kültürüne uygun bir giyim anlayışının, çalışanların özsaygısını ve dış algısını olumlu etkilediğini ifade etti.
Öğrenci araştırmacı Çiğdem Dursun, “Renklerin Gücü ve Etkisi” başlıklı sunumunda, renk seçimlerinin psikolojik etkilerini ve kamu iletişiminde nasıl stratejik olarak kullanılabileceğini örneklerle açıkladı. Örneğin, mavi tonların güven ve huzur verdiği, kırmızıların ise dikkat çekip aciliyet duygusu yarattığı vurgulandı.
Diğer bir konuşmacı Ayçin Taşoluk, “Aksesuar ve Detayların Önemi, Beden Dili ve Görünüm Bütünlüğü” üzerine yaptığı sunumda, küçük detayların (kravat, rozet, ayakkabı) bütünsel bir imaj yaratmadaki rolüne değindi. Taşoluk, beden dili ile giyimin uyumlu olması gerektiğini, aksi takdirde iletişimin kırılabileceğini belirtti.
Hukuk Müşaviri Av. Betül Esra Akyüz ise “Kamu Görevlilerinde Kılık‑Kıyafet Düzeni” başlıklı oturumunda, kılık‑kıyafet yönetmeliğinin yasal çerçevesi ve uygulanabilirliği üzerine detaylı bilgiler verdi. Akyüz, yönetmeliğin çalışanların hak ve sorumluluklarını netleştirdiğini, aynı zamanda kurumsal disiplinin korunmasında kritik bir araç olduğunu vurguladı.
Etkinlik sonunda katılımcılar, kurumsal görünümün sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda bir rekabet avantajı olduğuna dair ortak bir görüşe vardılar. Katılımcılar, bu tür eğitimlerin düzenli aralıklarla tekrarlanması ve yeni nesil kamu çalışanlarına erken yaşta aktarılması gerektiğini belirttiler.
Uzmanlar, giyim ve iletişim kültürünün dijitalleşen dünyada da önemini kaybetmeyeceğini, aksine sosyal medya ve online hizmetlerde kurumsal imajın tutarlılığının kritik olduğunu hatırlattı. Bu bağlamda, kurumsal stil rehberlerinin çevrimiçi platformlarda da erişilebilir hâle getirilmesi önerildi.
Program, Düzce Üniversitesi’nin kamu sektörüyle iş birliğini güçlendiren bir köprü görevi gördü ve benzer eğitimlerin diğer illerde ve kurumlarda da model alınması hedeflendi. Katılımcıların geri bildirimleri, eğitimin içerik kalitesi, sunum tarzı ve uygulamaya yönelik öneriler açısından yüksek puan aldığını gösterdi.
Bu tür girişimler, kamu hizmetlerinin modernleşmesi, şeffaflık ve güven ilkesine dayalı bir kurumsal kültürün inşası açısından büyük önem taşıyor. Düzce Üniversitesi, bu başarıyı gelecek yıllarda da sürdürecek ve kamu çalışanlarının profesyonel gelişimine katkı sağlayacak yeni programlar hazırlamayı planlıyor.