Muazzez Abacı’nın film gibi hayatı! Gözlerden uzak büyüttüğü bir kızı vardı

Muazzez Abacı’nın film gibi hayatı! Gözlerden uzak büyüttüğü bir kızı vardı
Yayınlama: 13.11.2025
4
A+
A-

Türk Sanat Müziği efsanesi Muazzez Abacı, sahnedeki ışıltısının ardında gözlerden uzak bir kız ve çalkantılı evliliklerle dolu bir hayat sürdü; 78 yaşında kalp krizi sonrası hayata veda etti.



Hayatının Kısa Özeti



Muazzez Abacı, 12 Kasım 1947 tarihinde Ankara’da Hicran Muazzez Abacı adıyla dünyaya geldi. Küçük yaşta müzikle tanışması, onu Türk Sanat Müziğinin en parlak seslerinden biri haline getirecek bir yolculuğun ilk adımıydı. İlk müzik derslerini mahallesindeki bir müzik öğretmeninden alan genç kız, kısa sürede büyük bir tutku geliştirdi ve bu tutku onu Ankara Devlet Konservatuvarı’na kadar taşıdı.




Sanat kariyerine 1970’lerde adım atan Abacı, 1980’lerdeki albümleriyle geniş kitlelerin sevgisini kazandı. 1990 yılında yayımladığı “Vurgun” albümü, satış rekorları kırarak onun adını müzik listelerinin zirvesine taşıdı.

Sanat Kariyeri ve Başarıları



Muazzez Abacı’nın sahnedeki parlak performansları, sadece Türkiye sınırlarını aşmadı; aynı zamanda yurt dışındaki Türk diasporası topluluklarında da büyük ilgi gördü. 1998 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Devlet Sanatçısı” unvanına layık görülmesi, onun sanat dünyasındaki yerini resmi olarak da pekiştirdi. Ayrıca 1998 yılında yayımlanan “Sibel” adlı televizyon dizisinde kendi karakterini canlandırarak televizyon ekranlarında da izleyicileriyle buluştu.

Özel Hayatı ve Evlilikleri



Sanatçının özel hayatı, sahnedeki başarısının gölgesinde sık sık medyanın gündemine oturdu. İlk evliliğini 18 yaşında polis memuru Abdurrahman Abacı ile yaptı ve bu evlilikten tek kızı Saba Abacı dünyaya geldi. Saba, daha sonra tıp eğitimini tamamlayıp ABD’ye yerleşti ve doktor olarak kariyerine devam etti. 1970 yılında bu evlilik sona erdi.

1973 yılında avukat Atilla Kurtbaş ile ikinci evliliğini gerçekleştirdi; ancak bu birliktelik de iki yıl gibi kısa bir sürede bitişini buldu.

En çok konuşulan ilişkisi, 1980 yılında cezaevinde bulunan kabadayı Hasan Heybetli ile gerçekleşen evlilikti. Bu evlilik, Abacı’yı bir dönem Akşehir’e taşımış ve üç yıllık bir birliktelik sonrasında 1989’da yeniden evlenmelerine yol açtı; fakat 1993 yılında bir kez daha ayrıldılar. 2006 yılında Heybetli’nin elinde bir gülle Abacı’nın kapısına gitmesi, üçüncü bir evlilik spekülasyonuna neden olmuştu ancak bu gerçekleşmedi.

ABD’deki Son Günleri ve Vefatı



Sanatçı, doktor kızı Saba’yı ziyaret etmek üzere ABD’ye gittiği sırada, 30 Ekim 2025 tarihinde kalp krizi geçirdi. Hastaneye kaldırılan Muazzez Abacı, yoğun bakımda tedavi altına alındı ve durumu hızla kötüleşti. 12 Kasım 2025 tarihinde, tam da 78. doğum gününde hayata gözlerini yumdu. Menajeri Taner Budak, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Büyük bir üzüntüyle sanatçımız Muazzez Abacı’yı 78. doğum gününde kaybettik. Sevgisi, güler yüzü ve güzel kalbiyle daima hatırlanacak.” ifadelerini kullandı.

Abacı’nın vefatı, Türk müzik camiasında ve sevenlerinde büyük bir boşluk yarattı. Sanatçının sahnedeki ihtişamı, özel hayatının fırtınalı ve dramatik öyküsüyle birleştiğinde, gerçekte bir film senaryosundan farksız bir yaşam öyküsü ortaya koymuş oldu.
Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
  1. Halil İbrahim Öztürk dedi ki:

    Muazzez Abacı’nın hayatı gerçekten film gibi. Başarıları ve özel hayatındaki iniş çıkışlar insanı hayrete düşürüyor.