10 yaşında tekvando ile spora başlayan Şahin, antrenörünün önerisiyle muaythai dalına yöneldi ve o andan itibaren kariyerinde bir dönüm noktası yaşadı. “Küçüklüğümden beri dövüş sporlarına ilgim vardı. 12 yaşından beri aralıksız dövüşüyorum.” diyen Şahin, 2011 yılında ilk kez Türkiye Şampiyonası’nda finale kalıp, bir yıl sonra şampiyonluğa ulaşarak milli takıma girdi.
O günden bu yana her yıl milli takımda yer alan Şahin, 6 kez dünya şampiyonluğu ve bir Avrupa Oyunları şampiyonluğu elde etti. “Avrupa Oyunları muaythai branşının ilk kez dahil edildiği bir platformdu ve bu benim için çok özel bir başarı” ifadelerini kullandı. 5 yıl üst üste dünya şampiyonu olduktan sonra, 6’ncı kez farklı bir sıklette birincilik kazanarak kariyerine renk kattı.
Şahin, antrenman yoğunluğuna rağmen asla vazgeçmediğini belirterek, “Ringe çıkmak işin en kolay kısmı, asıl zoru maça hazırlanmak, diyet, kamp ve sıklet koruma” dedi. Ailesinin ve eşinin (aynı zamanda antrenör) desteğiyle sporu hem meslek hem de yaşam tarzı haline getirdiğini vurguladı.

Milli sporcu Sercan Koç, 2014 yılında sanayi sektöründe çalışırken hobi olarak muaythaiye adım attı. Kısa sürede yeteneği fark edilen Koç, 2016’da kick boksta dünya üçüncülüğü elde ederek uluslararası arenada adını duyurdu. Ardından muaythaiye odaklanarak 2018’de dünya üçüncülüğü, 2019 ve 2021’de dünya ikinciliği, 2022’de Avrupa şampiyonluğu ve 2023’te dünya şampiyonluğunu kazandı.
2024’te Türk Dünyası Şampiyonası’nda birincilik kazanan Koç, “15 kez Türkiye şampiyonuyum, 2 kez Avrupa, 1 kez dünya şampiyonuyum” diyerek başarılarını sayısallaştırdı. Ayrıca 8 sporcudan birisi olarak 2025 İslami Dayanışma Oyunları’nda Türkiye’yi temsil edeceğini ve altın madalya hedeflediğini açıkladı.
Koç, eğitim hayatına da değinerek, “Açık öğretimden liseyi bitirdim, şimdi rekreasyon bölümü son sınıf öğrencisiyim. İkinci kademe antrenörlük belgem de var” ifadelerini kullandı. Ailesinin spora olan ilgisi ve desteği sayesinde, sporu hobi olarak başlayan Koç’un hayatı artık profesyonel bir yolculuğa dönüştü.
Her iki sporcu da yaklaşan İslami Dayanışma Oyunları‘na büyük bir heyecan ve iddia ile hazırlanıyor. Şahin, “Takım olarak çok iddialıyız. Ben bütün arkadaşlarımla birlikte şampiyon olacağımıza inanıyorum. Türk halkından destek bekliyoruz” diyerek ulusal desteğin önemine değindi.
Koç ise, “İslam Oyunları, olimpiyatların bir alt versiyonu diyebiliriz. Bu branşta Türkiye’yi temsil edecek 8 sporcudan biriyim. Bu çok gurur verici” sözleriyle ülkesine duyduğu sorumluluğu vurguladı. İkili, genç sporculara örnek olmaya ve sporu yaygınlaştırmaya çalışırken, televizyon izleyicilerinin çocuklarını bu disiplinli spora yönlendirmesini istiyor.
Bu hazırlık sürecinde hem fiziksel hem de mental antrenmanlara ağırlık veriliyor. Sporcular, sıklet koruma, beslenme planları ve yüksek yoğunluklu antrenmanlarla yarışma koşullarına tam uyum sağlamak için birlikte çalışıyorlar.
Türkiye’nin bu iki şampiyonu, İslami Dayanışma Oyunları’nda sadece bireysel başarı değil, aynı zamanda takım başarısı hedefleyerek ülkenin spor diplomasi alanındaki yerini güçlendirmeyi amaçlıyor.