İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ye yönelik yolsuzluk soruşturması uzun süredir devam ediyor. Son dönemde hazırlanan iddianame, Ekrem İmamoğlu başkanlığından uzaklaştırılanların yanı sıra sanat camiası ve sinema sektöründen tanınan isimleri de kapsıyor. İddianamede 105 tutuklu ve 402 şüpheli bulunuyor; bunların arasında sanatçı Ercan Saatçi ve oyuncu Serkan Balbal da yer alıyor.

İddianamede, Saatçi’nin kurduğu Saatçi Ajans Eğitim Reklam Organizasyon Hizmetleri A.Ş. üzerinden sahte fatura kesildiği iddia ediliyor. Bu faturalardan elde edilen usulsüz kazançların örgüte aktarıldığı belirtiliyor. Saatçi’ye “Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık”, “Suç örgütüne yardım” ve “Suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama” suçlamalarıyla 14 ile 38 yıl arasında hapis cezası isteniyor.
‘Çocuklar Duymasın’ dizisiyle tanınan Serkan Balbal, soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra itirafçı olarak beyan verdi. Balbal, Murat Kapki’nin İBB görevlilerine pahalı saat ve tablo gibi lüks hediyeler sunduğunu ve bu hediyelerin “çocukların duymasını istemediği” bir şekilde nakde çevrildiğini iddia etti. Balbal’a “Suç örgütüne yardım” ve “Suçtan elde edilen mal varlığını aklama” suçlarından 7 yıl 4 ay ile 16 yıl 8 ay arasında hapis cezası talep edildi.
İddianamede, iş insanı Serdar Haydanlı ve Adem Soytekin gibi isimlerin de ifadelerine yer verildi. Haydanlı, Saatçi Ajans üzerinden sahte fatura düzenleyen beş şirketten bahsederek, 339 bin liralık iki faturanın zorla alınması olayını anlattı. Soytekin ise Bahçeşehir’deki bir projeden dairelerini, Serdal Taşkın ve Ercan Saatçi’ye devrettiğini, bu süreçte hiçbir ödeme almadığını beyan etti.
İddianame, Murat Ongun’un yönlendirmesiyle Emrah Bağdatlı ve Serdal Taşkın’ın organize ettiği etkinliklerde, alt yüklenici ihalelerinde sahte faturalar düzenlenerek elde edilen gelirlerin örgüte aktarılması şeklinde bir şema çiziyor. Ayrıca, Kültür A.Ş. ve Vesa Events gibi şirketlerin de bu çerçevede adı geçen kuruluşlar arasında bulunması, iddianamenin kapsamını genişletiyor.
Bu iddianamenin hazırlanması, sadece belediye içindeki mali usulsüzlükleri değil, aynı zamanda siyasetle iç içe geçmiş bir yolsuzluk ağına işaret ediyor. İBB’nin üst düzey yöneticileri ve parti mensupları arasındaki ilişkilerin sorgulanması, kamuoyunda büyük bir merak ve endişe yaratıyor. Uzmanlar, bu sürecin Türkiye’nin yerel yönetim şeffaflığı açısından kritik bir dönüm noktası olabileceğini belirtiyor.
İddianamenin tamamlanmasının ardından mahkeme süreci başlayacak. Savcıların talepleri ve mahkemenin kararları, hem iddia edilen suçların ağırlığını hem de kamuoyunun güvenini şekillendirecek. Gözler, bu büyük yolsuzluk dosyasının nasıl sonuçlanacağına ve sorumluların adalet önüne çıkarılıp çıkarılmayacağına çevrildi.
Bu yolsuzluk soruşturması çok büyük bir ağa işaret ediyor. Umarım tüm sorumlular adalet önüne çıkarılır.
Umarım bu soruşturma temiz bir sayfa açar ve benzeri olaylar yaşanmaz.