Valilik, İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) iş birliğiyle hayata geçen tesisin açılış töreninde Vali Turan Ergün, Artvin’in Türkiye’nin en zengin florasına sahip olduğunu vurguladı. “İlimizde arıcılık alanında 2 bin işletme, 11 bin aktif koloni ve yıllık 1 200 ton bal üretimi bulunuyor.” diyerek bölgenin ekonomik ağırlığını dile getirdi.

Tesis, bal, propolis, arı sütü, polen, balmumu ve arı ekmeği gibi katma değeri yüksek arı ürünlerinin işlenmesine olanak tanıyacak. Günlük 5 ton bal dolum kapasitesine sahip olan tesis, ısıtma, dinlendirme, dolum, etiketleme ve soğuk hava deposu gibi modern ekipmanlarla donatıldı. “Ballarımızı ortak üretim ve paketleme altyapısıyla sunarak pazar erişimini kolaylaştırmayı hedefliyoruz.” şeklinde Vali Ergün, projenin hem yerel hem de ulusal düzeyde fayda sağlayacağını belirtti.
Bu tesis, Artvin’in arıcılık sektörünü sadece üretimle sınırlı kalmayıp, katma değer yaratma ve ihracat potansiyelini artırma yönünde bir adım olarak görülüyor. Uzmanlar, apiterapi ürünlerinin hem sağlık sektöründe hem de kozmetik ve gıda alanlarında talep gördüğünü, bu sayede bölge ekonomisinin çeşitlenmesine katkı sağlayacağını ifade ediyor. Ayrıca, tesisin istihdam yaratması ve genç girişimcilerin arıcılık alanında yenilikçi projeler geliştirmesine olanak tanıması bekleniyor.
AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, açılışta yaptığı konuşmada, “Artvin balı, güvenli ve kaliteli olduğu sürece gönül rahatlığıyla tercih edilebilir.” diyerek ürünün tüketici güvenine vurgu yaptı. Çelik, tesisin modern ve hijyenik koşullarda bal dolum ve paketleme yaptığını, bunun da Artvin’in marka değerini artıracağını sözlerine ekledi. Açılışın ardından Vali Ergün ve Çelik, tesisin teknik ekipleriyle detaylı bir tur gerçekleştirerek bal dolum ve paketleme süreçlerini yerinde incelediler.
Projenin ilerleyen dönemlerde, apiterapi ürünlerinin araştırma‑geliştirme faaliyetlerine entegre edilmesi ve uluslararası sertifikasyon süreçlerine dahil edilmesi planlanıyor. Bu sayede Artvin, sadece Türkiye içinde değil, küresel pazarda da “doğal ve saf arı ürünleri” markasıyla tanınabilir hale gelecek.