Beyaz trüf (Tuber magnatum), Avrupa’nın sınırlı bölgelerinde, özellikle Hırvatistan, İtalya ve Slovenya’nın ormanlık arazilerinde yetişen, son derece aromatik ve pahalı bir mantar türüdür. Sembiyotik ilişki kurduğu meşe, fındık ve çam ağaçlarının köklerinde gizli bir şekilde büyür ve bu yüzden doğada bulmak son derece zordur; yetiştiriciliği ise henüz mümkün değildir. Bu doğallık, mantarı gastronomi dünyasında gerçek bir hazine haline getirir.
Eylül ayının son haftalarından Aralık ayının ortalarına kadar süren av sezonu, Balkanlar’da beyaz trüf arayan avcıları ormanların derinliklerine çeker. Her yıl binlerce avcı, Lagotto Romagnolo cinsi trüf köpekleriyle birlikte, nemli ve serin birikinti zemini arar. Bu yıl da Ivana Karlic Ban gibi deneyimli avcılar, 50 yıllık aile geleneğini sürdürerek ormanlarda kıyasıya bir yarışa girmiştir.

Ban, mantarın kilosunun 6 000‑7 000 Euro arasında değiştiğini belirtiyor. Güncel döviz kuru üzerinden hesaplandığında bu, yaklaşık 296 bin‑345 bin TLye tekabül ediyor. Bu rakam, bir kilogram beyaz trüfün bir lüks restoran menüsündeki fiyatını iki katına çıkarıyor ve hatta bir lüks otomobilin aylık taksitini karşılayabilecek düzeye ulaşmış durumda.
Ban, “Şiddetli kuraklık mantarın büyümesini durduruyor, aşırı yağışlar ise mantarı çürütüyor. Sayıları her yıl azalıyor, buna paralel olarak fiyatları da sürekli artıyor” diyerek iklim değişikliğinin bu değerli mantarın geleceğini tehdit ettiğini vurguluyor. Ormansızlaşma ve orman yangınları da trüf habitatını daraltıyor; bu da avcıların bulabildiği trüf miktarını kritik ölçüde düşürüyor.
Bu lüks mantar, sadece fiyatıyla değil, benzersiz aromasıyla da şeflerin vazgeçilmezi. İnce dilimlenmiş beyaz trüf, risotto, makarna ve ince dilimlenmiş steak üzerine serpilerek, yemeğe “toprak ve orman” aroması katar. Restoran menülerinde sadece “trüf” kelimesi bile bir yemeği tam anlamıyla “sürmanşet” konumuna taşıyabilir.
Uzmanlar, trüf habitatlarını korumak ve sürdürülebilir avcılık yöntemleri geliştirmek için yerel yönetimlerle iş birliği yapılması gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda, iklim değişikliğiyle mücadele ve ormanların korunması, beyaz trüf gibi nadir ve değerli türlerin neslinin devamı için hayati önem taşıyor.