Amerikan CBS News kanalının haberine göre, Beyaz Saray’da Başkan Donald Trump ile bir grup üst düzey askeri yetkili bir araya geldi. Toplantıya ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Dan Caine ve diğer stratejik planlamacılar katıldı. Görüşmenin odak noktası, Venezuela’nın Karayipler’deki güvenlik durumunun yeniden değerlendirilmesi ve bölgeye yönelik “güncellenmiş askeri seçeneklerin” Trump’a sunulması oldu.

Toplantı sırasında, Venezuela topraklarına olası bir askeri müdahale senaryosu masaya getirildi; ancak katılımcılar bu aşamada kesin bir karar vermek yerine, “daha fazla istihbarat ve bölgesel işbirliği” gerektiğini vurguladı. “Durum hâlâ değişken, ancak hazırlıklarımız tam kapasite çalışıyor” şeklinde bir açıklama yapıldı.
Toplantının hemen ardından, Savaş Bakanı Hegseth, “Güney Mızrağı Operasyonu”nun başlatıldığını sosyal medya üzerinden duyurdu. Operasyon, SOUTHCOM (Güney Saha Komutanlığı) liderliğinde yürütülecek ve aşağıdaki üç ana hedefi içerecek:
Hegseth, operasyona dahil olacak birimlerin Güney Mızrak Ortak Görev Gücü ve deniz, hava ve kara unsurlarının koordine bir şekilde hareket edeceğini belirtti. Operasyonun ilk aşamasında, USS Gerald R. Ford gibi en büyük uçak gemileri ve modern denizaltı filoları bölgeye sevk edildi.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, ABD’nin açıklarından yürüttüğü deniz operasyonlarına karşılık 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve “her türlü saldırıya hazır” olduğunu ilan etti. Maduro, ABD’nin “uyuşturucu kaçakçılığı” gerekçesiyle gerçekleştirdiği saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunarak Birleşmiş Milletler’e şikayette bulunacağını duyurdu.
Öte yandan, ABD’nin Venezuela açıklarına gönderdiği denizaltı ve savaş gemileri bölge halkı ve uluslararası gözlemciler tarafından “gizli askeri müdahale” olarak eleştirildi. Bazı analistler, bu adımın Latin Amerika’da yeni bir soğuk savaş dinamiği yaratabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya gibi NATO müttefikleri, ABD’nin bölgedeki askeri hareketliliği hakkında “dikkatli” bir tutum sergiledi. Avrupa Birliği yetkilileri, “her türlü askeri eylemin, diplomatik çözümlerle desteklenmesi gerektiği” görüşünü yineledi.
İlaveten, Latin Amerika ülkeleri arasında bir dizi acil toplantı planlanıyor; bu toplantılarda, ABD’nin bölgeye müdahalesinin olası ekonomik ve güvenlik sonuçları tartışılacak. Uzmanlar, eğer ABD, “rejim değişikliği” yönünde bir operasyon başlatırsa, bölgedeki petrol akışları ve enerji fiyatları üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini öngörüyor.
Sonuç olarak, Beyaz Saray’daki kritik toplantıdan çıkan “savaş” sinyalleri, sadece Venezuela’yı değil, tüm Batı Yarımküresi’nde güvenlik politikalarını yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Gelişmeler yakından izlenmeye devam edecek.