
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Terörizmin Finansmanının Önlenmesi ve Aklama Suçu Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen çalışma, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna dayanıyor. Rapor, COINO Kripto Varlık Alım Satım Platformu AŞ’nin 2024 temmuz‑aralık döneminde 211 563 563 TL toplam para girişi kaydettiğini, 2025 ocak‑mayıs döneminde ise 11 948 942 887 TL gibi çarpıcı bir artış gösterdiğini ortaya koydu.
Şirket hesaplarından 12 350 393 826 TL tutarında para, yurt dışı kaynaklı kripto varlık sağlayıcı platformların da dahil olduğu tüzel kişilere gönderildi. Aynı zamanda 282 923 646 TL gerçek kişi hesaplarına aktarıldı. MASAK’ın erişim sağladığı açık kaynak verileri, 23 Temmuz’a kadar toplam 769 786 012 USDT (yaklaşık 32 milyar TL) kripto varlık girişini ve 769 446 673 USDT çıkışını belgeledi. Özellikle 330 777 643 USDT (yaklaşık 13,9 milyar TL) tutarındaki kripto çekme işleminin hiçbir platformda kayıtlı olmayan cüzdan adreslerine yönlendirildiği tespit edildi.
COINO AŞ’ye para gönderilen 802 gerçek kişi arasından 645’i “yasa dışı bahis, dolandırıcılık, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması” gibi suçlarla ilişkilendirildi. Ayrıca 172 kişi aynı suçlar kapsamında soruşturma ve kovuşturma altında. Bu bulgular, suçtan elde edilen gelirin kripto varlıklara dönüştürülerek izlenemez cüzdanlara ve yurt dışı platformlara aktarıldığını gösteriyor.
Operasyon neticesinde toplam değeri 637 milyon TL olan 10 araç, 7 taşınmaz ve 16 şirketye el konuldu. Şirketin hesabına para gönderen gerçek ve tüzel kişilerin büyük bir kısmı suç gelirlerinin aklanması sürecinde aracılık etti. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği kararına istinaden, TMSF’nin kayyum atamasıyla COINO AŞ’nin mali durumu kontrol altına alındı ve kullanıcıların mağduriyet yaşamaması amaçlandı.
Bu büyük ölçekli operasyon, Türkiye’de kripto para sektörü üzerindeki düzenleyici baskıyı artırması muhtemel. Uzmanlar, benzer platformların daha sıkı denetim altında olacağını ve MASAK ile TMSF gibi kurumların iş birliğinin güçleneceğini öngörüyor. Ayrıca, suç geliri aklama vakalarının kamuoyu nezdinde geniş yankı bulması, kripto piyasasında güven kaybına yol açabilir ve yatırımcıların risk algısını yeniden şekillendirebilir.
Mahkeme süreçlerinin ilerlemesiyle birlikte, şüphelilerin ceza alması ve elde edilen mal varlıklarının devlet hazinesine devredilmesi bekleniyor. Bu gelişme, Türkiye’nin kara para aklama mücadelesinde bir dönüm noktası olarak kayda geçebilir ve uluslararası finansal suçlarla mücadele çabalarına örnek teşkil edebilir.