Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 15 Kasım 2024 tarihinden itibaren ticari taşıtlar için kış lastiği zorunluluğunu yürürlüğe koydu. Bu düzenleme, 15 Nisan 2025 tarihine kadar beş ay sürecek şekilde geçerli olacak ve özellikle yolcu ve eşy taşıyan ticari araçlar için zorunlu kılınacak. Özel otomobillerde yasal bir zorunluluk bulunmasa da, güvenlik açısından kış lastiği kullanımı şiddetle tavsiye ediliyor.

Bu karar, özellikle İstanbul gibi iklimi ılıman ama kış aylarında ani kar ve buzlanma riskinin yüksek olduğu büyük şehirlerde, yol güvenliğini artırmayı amaçlıyor. Bakanlık açıklamasına göre, zorunluluğu ihlal eden ticari araçlar 5.856 TL tutarında para cezası ile karşılaşacak. Bu cezanın, hem sürücüleri hem de işletmeleri zorunluluğa uymaya yönlendirmesi hedefleniyor.
İstanbul’un en yoğun bölgelerinden birinde faaliyet gösteren Lastikçi Mustafa Berat Akkoyuk, “1 Aralık’ta planlanan zorunluluk 15 Kasıma çekildiği için işimizde büyük bir yoğunluk yaşanıyor” dedi. Akkoyuk, sezonun ilk haftalarında randevu sisteminin tamamen dolduğunu, özellikle segmenti yüksek ticari araçlarda fiyatların 1.200 TL ile 1.600 TL arasında değiştiğini, büyük otobüslerde ise 5.000 TL ile 6.000 TL arasında bir maliyet oluştuğunu belirtti.
Fiyat skalası:
– Binek araçlar: 1.200 TL (sök‑tak, balans dahil)
– Ticari otomobiller (C sınıfı ve üstü): 2.000 TL’ye kadar
– Büyük otobüs ve kamyonetler: 5.000‑6.000 TL arası
Akademik bir uzman olan Prof. Dr. Ayşe Yıldız (Ulaştırma Fakültesi) ise, “Kış lastiği fiyatlarındaki artış, hem lastik stoklarının sınırlı olması hem de iş gücü ihtiyacının ani artmasıyla açıklanabilir. Bu durum, özellikle küçük ölçekli işletmeler için ek bir maliyet baskısı yaratıyor” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Geniş bir yelpazeden gelen sürücü ve işletme sahiplerinin yorumları, zorunluluğun toplumsal algısını da gözler önüne seriyor.
Tolga Gençer (bireysel sürücü): “7 derece altına düşen havalarda kış lastiği herkes için zorunlu olmalı. Güvenlik ve fren mesafesi açısından kritik bir fark yaratıyor.”
Levent Genç (taşımacılık firması sahibi): “Erken takmak, randevu yoğunluğunu dağıtmak açısından faydalı. Biz de tüm filo araçlarımızı 10 gün önceden ayarladık, bu sayede gecikme yaşamadık.”
Haydar Genç (küçük işletme sahibi): “İlk günlerde bekleme süresi çok uzun değildi, çünkü hâlâ bazı sürücüler zorunluluğu fark etmemişti. Ancak talep arttıkça yoğunluk da artıyor.”
Bu görüşler, erken randevu almanın ve planlı bir şekilde lastik değişimlerinin yapılmasının hem bireysel hem de kurumsal seviyede ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın belirlediği 5.856 TL ceza, sadece bir yaptırım değil aynı zamanda bir uyarı niteliği taşıyor. Ekonomist Murat Çelik (İstanbul Ticaret Odası), “Bu ceza, işletmelerin kış mevsiminde planlama yapmalarını zorunlu kılıyor. Ceza tutarı, bir günlük operasyon kaybı ya da bir filo aracının beklenmedik durması durumunda oluşabilecek daha büyük maliyetlerin önüne geçmek amacıyla belirlenmiş” şeklinde açıklama yaptı.
Ayrıca, kış lastiği kullanımının yol tutuşunu %30‑40, fren mesafesini ise %20‑25 oranında iyileştirdiği bilimsel araştırmalar, bu düzenlemenin sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir güvenlik yatırımı olduğunu ortaya koyuyor.
Uzmanlar, yoğunluk döneminde işletmelerin şu adımları atmasını öneriyor:
1. Erken randevu planlaması – en az iki hafta önceden rezervasyon yapılmalı.
2. Filo yönetim sistemlerine kış lastiği takviminin entegre edilmesi.
3. Alternatif servis sağlayıcıları ile anlaşma yaparak bekleme süresinin minimize edilmesi.
4. Çalışanlara kış lastiği farkındalığı eğitimi verilmesi.
Bu adımlar, hem operasyonel sürekliliği sağlarken hem de ceza riskini azaltmaya yardımcı olacak.
Uzmanların ortak görüşü, kış lastiği zorunluluğunun önümüzdeki yıllarda da yaygınlaşacağı yönünde. Özellikle iklim değişikliği ve artan yağış riski, benzer düzenlemelerin diğer büyük şehirlerde de gündeme gelmesine zemin hazırlıyor. İstanbul’da yaşanan bu yoğunluk, diğer illerde benzer bir uygulama başlatıldığında oluşabilecek altyapı ve hizmet sorunlarına dair bir ön örnek olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, 15 Kasım’dan itibaren başlayan kış lastiği zorunluluğu, hem güvenliği artırıyor hem de ekonomik ve lojistik açıdan yeni dinamikler yaratıyor. Sürücüler ve işletmelerin bu süreci proaktif bir şekilde yönetmesi, cezai yaptırımlardan kaçınmanın yanı sıra sezon boyunca sorunsuz bir ulaşım deneyimi sunmalarını sağlayacak.