800 TL gibi yüksek bir tutarın, kelli bir müşteriden alınması vatandaşları şaşkına çevirdi. Video kaydında konuşan kişi, “Berber benim kafadan 800 lira aldı, kellerden bu kadar para alınmaz; saçı olanda olmayanda aynı ücreti ödüyor” diyerek tepkisini dile getirdi.
İddialarına göre, aynı berber saçlı müşterilerden de aynı ücreti talep ediyor ve bu durum “haksızlık” olarak nitelendiriliyor. Vatandaş, “Sizce benim 800 liralık bir saçım var gibi duruyor mu? Benim maksimum 200 liralık var gibi duruyor” sözleriyle fiyat politikasını sorguladı.
Görgü tanıkları, videodaki konuşmanın yalnızca bir memnuniyetsizlik ifadesi olmadığını, aynı zamanda tüketici hakları kapsamında bir şikayet niteliği taşıdığını belirtti. Uzmanlar, hizmet sektöründe fiyatlandırmanın hizmetin niteliğine göre değişmesi gerektiğini, ancak kelli bir müşteriden aynı fiyatın talep edilmesinin adil bir uygulama olmadığını vurguladı.
Bu olay, sosyal medyada #BerberFiyatları etiketiyle geniş bir tartışma başlattı. Kullanıcılar, benzer deneyimlerini paylaşıp fiyat şeffaflığı ve hizmet kalitesi konusunda daha fazla denetim talep etti. Birçok kişi, berberlerin müşteri profiline göre farklı fiyatlandırma yapmasını önerirken, bazıları ise tüm fiyatların standart olması gerektiğini savundu.
Yerel tüketici dernekleri de konuyu yakından takip ediyor. Dernek yetkilileri, “Eğer bir hizmet aynı kalitede sunuluyorsa, müşterinin fiziksel özelliklerine göre fiyat ayrımı yapılmamalıdır” açıklamasını yaptı ve ilgili işletmeye resmi bir inceleme başlatılabileceğini belirtti.

Olayın ardından, bazı berber salonları fiyat politikalarını gözden geçirme ve şeffaf bir ücretlendirme sistemi oluşturma sözü verdi. Ancak tüketiciler, bu tür uygulamaların sadece bir kez değişmesiyle yetinmeyeceklerini ve haklarını savunmaya devam edeceklerini belirtiyor.
Sonuç olarak, 800 TL gibi yüksek bir ücretin sadece bir kelli müşteriden alınması, hem hizmet kalitesi hem de fiyat adaleti açısından geniş bir toplumsal tartışma yaratmış durumda. Bu süreç, hizmet sektöründe fiyatlandırma standartlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dair önemli bir sinyal niteliği taşıyor.