ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One’da basına yaptığı açıklamada “Kararımı verdim sayılır, evet. Yani, ne olacağını söyleyemem ama bir nevi (kararımı) verdim” diyerek Venezuela’ya yönelik askeri bir adımın kesinleştiğini ilan etti. Bu açıklama, uzun süredir devam eden ve çeşitli senaryolar içeren bir brifing sürecinin ardından geldi.

Pentagon, yeni operasyonun resmi adı olarak “Güney Mızrağı Harekatı”nı duyurdu. Operasyon kapsamında bölgeye bir düzineden fazla savaş gemisi, amfibi taşıma gemileri, hava savunma platformları ve yaklaşık 15.000 asker sevk edildi. En büyük varlıklarından biri, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford oldu ve Karayipler’e yönlendirildi.
Ek olarak, Porto Riko’ya 10 adet F‑35 savaş uçağı konuşlandırılarak bölgedeki hava üstünlüğü pekiştirildi. Uzmanlar, bu sevkiyatın bölgedeki askeri yığınak seviyesinin son 30 yılda görülmemiş bir düzeye çıktığını belirtiyor.
Trump’a brifing yapan ekipte ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Caine ve dışişleri bakanı Marco Rubio yer aldı. Toplantılarda, Venezuela’nın mevcut iç güvenlik durumu, uyuşturucu kaçakçılığı rotaları ve olası bir rejim değişikliği senaryoları ayrıntılı olarak değerlendirildi. Yetkililer, Maduro hükümetine yönelik sınırlı hava saldırıları ve doğrudan liderin devrilmesi seçenekleri arasında karar vermek zorunda olduklarını vurguladı.
Brifing sonrası Trump, “Yasadışı göç ve uyuşturucu akışını azaltma çabalarında ilerleme sağladık” diyerek operasyonun sadece askeri bir hamle olmadığını, aynı zamanda bölgesel istikrar ve güvenlik hedefleri taşıdığını belirtti.
Washington Post’un haberine göre, ABD yetkilileri operasyonun kapsamını “sınırlı hava saldırılarından Maduro’nun doğrudan devrilmesine” kadar geniş bir yelpazede tutuyor. Ancak, CBS 60 Dakika programına konuşan Trump, “Şu an için Venezuela’ya saldırı planlamıyorum” diyerek olası bir geri çekilme ihtimalini de açık bıraktı.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Kıdemli Ortağı Eric Farnsworth, “Bu sevkiyatın hem boyutu hem de hızı benzeri görülmemiş bir durum. ABD’nin 21. yüzyılda Güney Amerika’ya yaptığı en büyük askeri yığınak” diyerek 1989 Panama işgaliyle kıyasladı.
Venezuelalı yetkililer ise “büyük çaplı bir seferberlik” başlattıklarını duyurdu ve olası bir müdahalenin “başka bir Gazze, yeni bir Afganistan ya da yeniden Vietnam” yaratabileceği uyarısında bulundu.
Operasyonun bölge ekonomisine olası yansımaları da gündemde. ABD’nin Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirmesi, bölgedeki enerji ve ticaret yollarını güvence altına almayı amaçlarken, aynı zamanda uyuşturucu kaçakçılığı gelirlerini azaltma hedefi taşıyor. Uzmanlar, bu tür bir askeri baskının bölgedeki yatırım ortamını kısa vadede istikrarsızlaştırabileceğini, fakat uzun vadede ABD’nin bölgesel etkisini artırabileceğini öne sürüyor.
Başkan Nicolas Maduro, Caracas’tan yaptığı açıklamada ABD’nin “başka bir Gazze, yeni bir Afganistan ya da yeniden Vietnam” yaratma tehdidini “Güney Amerika’ya, Karayipler’e bombalama, ölüm ve savaş getirme emri verenlerin çılgın elini durdurun” şeklinde reddetti. Maduro, ABD’nin askeri müdahalesine karşı uluslararası destek çağrısında bulundu ve “Savaşı durdurun. Savaşa hayır” diyerek direnişini vurguladı.
Bu gelişmeler ışığında, bölgedeki jeopolitik gerginliğin artması ve olası bir askeri çatışmanın tetiklenmesi riskleri, uluslararası toplumun yakından izlediği bir konumda.
ABD’nin Venezuela’ya operasyonu gerçekten endişe verici. Umarım barışçıl bir çözüm bulunur.