Genç kız, özel sektörde bir pozisyon için yapılan iş görüşmesinde kendisine “14‑15 bin TL” tutarında bir maaş ve ilk üç ayın bir kısmının İŞKUR tarafından karşılanacağı bilgisini aldı. Ancak bu miktarın, İstanbul gibi büyük şehirlerde ortalama 25 bin TL kira bedelleriyle karşılaştırıldığında geçim sağlamadığına dikkat çekti.

Teklif edilen ücretin, asgari ücret seviyesinin çok üzerinde olduğu iddiasına rağmen, genç kadın “Asgari ücret veriyoruz diyorlar. Ama ilk 3 ay İŞKUR verecekmiş, o da tam vermiyormuş. 14‑15 bin TL ile kim geçinebilir ya? Benim kiram 25 bin TL” şeklinde eleştirdi.
Bu durum, gençlerin iş bulamadıkları için “iş beğenmedikleri” yönündeki toplumsal eleştirilerin haksız olduğunu hatırlattı. Kadın, “Sonra gençler iş beğenmiyor diyorlar” diyerek, düşük maaş tekliflerinin bu algıyı oluşturduğunu vurguladı.
Türkiye genelinde konut kiraları son yıllarda %30‑40 artış gösterirken, asgari ücret sadece %15 oranında yükseldi. Bu uçurum, özellikle büyük şehirlerde genç profesyonellerin maddi açıdan zorlanmasına yol açıyor. Uzmanlar, “İşverenlerin gerçekçi maaş politikaları geliştirmesi ve sosyal konut projelerinin artırılması gerekiyor” şeklinde uyarıyor.
İŞKUR’un geçici destek programları, genç işsizliğini azaltmayı hedeflese de, sadece kısa vadeli bir çözüm sunuyor. Uzun vadeli istihdam politikalarının eksikliği, gençlerin kariyer planlamasını olumsuz etkiliyor. Bu bağlamda, genç çalışanların “maaş beklentileri” ile “işveren teklifleri” arasındaki farkın kapanması, iş piyasasındaki dengesizliği azaltabilir.
Genç kadının deneyimi, düşük maaş tekliflerinin genç nüfusun iş gücüne entegrasyonunu zorlaştırdığını bir kez daha gösterdi. Çözüm, hem işverenlerin adil ücret politikaları benimsemesi hem de devletin konut ve istihdam politikalarını bütüncül bir yaklaşımla yeniden düzenlemesiyle mümkün olabilir.
Bu haberi okuduktan sonra gerçekten çok üzüldüm. 14-15 bin TL maaş ile geçinmek gerçekten çok zor. Kiralar yüksek, asgari ücret düşük. İşverenler bir şeyleri farketmiyor gibi