Fair Play Komisyonu 44. Yılını Kutladı

TMOK bünyesindeki Fair Play Komisyonu, 44 yıllık geçmişini kutlayarak Türkiye’de fair play kültürünün yaygınlaştırılması için yaptığı çalışmaları ve gelecekteki hedeflerini paylaştı.

Komisyonun 44. Yıl Dönümü Coşku ve Gururla Kutlandı

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) çatısı altında faaliyet gösteren Fair Play Komisyonu, 44. yıl dönümünü anlamlı bir programla kutladı. Komisyon, fair play’in bir spor disiplini değil, toplumsal bir yaşam biçimi olduğunu vurgulayarak, bu değerlerin nesiller boyu aktarılması için yürüttüğü eğitim ve farkındalık projelerini sergiledi.

Bu özel gün, hem geçmiş başarıların bir anısı hem de geleceğe dair yeni vizyonların başlangıcı olarak değerlendirildi.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) Rolü ve CIFP’nin Tanınışı

1981 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Dünya Fair Play Konseyi’ni (CIFP) resmi bir kuruluş olarak tanıdı ve tüm Milli Olimpiyat Komiteleri’ne fair play konulu komisyonlar kurmalarını önerdi. Bu öneri, Türkiye’de Fair Play Komisyonu’nun temellerinin atılmasına yol açtı.

Kuruluş ve İlk Üyeler

17 Kasım 1981 tarihinde Turgut Atakol’un başkanlığında toplanan TMOK Yönetim Kurulu, komisyonu resmen oluşturdu. Kurul üyeleri arasında Dr. Tarık Özerengin, Av. Merih Sezen, spor yazarı Doğan Koloğlu, olimpiyat madalyalı atlet Ruhi Sarıalp ve uluslararası boks hakemi Ahmet Cömert yer aldı. Bu beş isim, fair play’in teorik temellerini ve uygulama stratejilerini şekillendiren ilk dönüm noktalarını belirledi.

İlk Fair Play Ödülleri ve Örnek Hikayeler

Komisyon, 1982 yılında Türkiye Fair Play Ödülünü ilk kez duyma ve konuşma engeli bulunan yelkenci Varol Tamer Hepağuşlar’a verdi. Hepağuşlar, Balkan Yelken Şampiyonası’nda parkuru şaşıran bir Yunan rakibini uyararak yarışın güvenli bir şekilde devam etmesini sağladı; bu davranışı “davranış dalı”nda takdir edildi.

Bir yıl sonra, 1983’te İsmet Karababa adını taşıyan sporcu, aynı ödülü alarak Dünya Fair Play Konseyi (CIFP) tarafından verilen prestijli Baron Pierre de Coubertin Ödülü’nü kazandı. Bu ödül, Türkiye’nin uluslararası arenada fair play değerlerini başarıyla temsil ettiğinin bir göstergesiydi.

Geçmiş Dört Dörtlükten Günümüze: Etkinlikler ve Eğitim Programları

44 yıl içinde komisyon, 1.000’den fazla öğrenci ve sporcuya yönelik seminerler, atölye çalışmaları ve okullarda “Fair Play Günleri” düzenledi. Özellikle gençler arasında empati, saygı ve sportmenlik kavramlarını güçlendirmeyi amaçlayan “Adil Oyun, Adil Yaşam” projesi, yıllık olarak binlerce katılımcı çekiyor. Ayrıca, komisyonun yayınladığı rehber kitap ve video materyaller, Türkiye’deki spor kulüpleri ve federasyonlar tarafından standart eğitim aracı olarak kullanılmaktadır.

TMOK ve Komisyon Başkanlarından Açıklamalar

TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, “44 yılda fair play kültürünün Türkiye’de kök salması, spordan topluma uzanan bir dönüşüm sürecinin parçası oldu. Bu başarı, tüm spor yöneticileri ve öğretmenlerin özverili çabaları sayesinde mümkün oldu.” şeklinde konuştu. Komisyon Başkanı Haldun Domaç ise, “Geçmişteki tüm liderlere teşekkür eder, gelecekte de fair play’in her sahada, her yaşta ve her ortamda yaşanması için yeni projeler üretmeye devam edeceğiz.” dedi.

Gelecek Vizyonu: Yeni Nesil Fair Play

Komisyon, önümüzdeki beş yılda dijital platformlar üzerinden interaktif eğitim modülleri, sanal gerçeklik (VR) temelli oyun senaryoları ve ulusal çapta “Fair Play Maratonu” gibi yenilikçi projelerle fair play’i genç neslin günlük yaşamına entegre etmeyi hedefliyor. Ayrıca, uluslararası fair play ağlarıyla iş birliği artırılarak, Türkiye’nin bu alandaki deneyimlerinin dünya çapında paylaşılması planlanıyor.