Tufan Erhürman ve Nikos Hristodulidis perşembe sabahı ara bölge sınırındaki Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Özel Temsilcisi’nin rezidansında bir araya gelecek. Görüşme, iki taraf arasında ilk resmi temasta bulunulması bakımından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Planlanan sürenin bir saat olduğu ve saat 09.30’da başlayacağı bildirildi.

Bu buluşmanın arka planında, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik uzun süredir devam eden diplomatik çabalar yer alıyor. 2004 yılındaki Annan Planı’nın reddedilmesinin ardından iki yönetim arasında ara sıra gerçekleşen görüşmeler, genellikle BM’nin aracılığıyla yürütülmekte ve güven artırıcı önlemler çerçevesinde ele alınmaktadır.
Uzmanlar, bu görüşmenin tarihsel bir kırılma noktası olabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle ticaret, sınır geçişleri ve ortak altyapı projeleri gibi gündemdeki somut konuların masaya yatırılması, iki toplum arasındaki gerilimi azaltabilir. Ayrıca, bu görüşme sonrası olası bir “güçlü iş birliği çerçevesi” oluşturulması, bölgenin istikrarına olumlu yansıyabilir.
Görüşmenin gerçekleşeceği rezidans, BM’nin Kıbrıs sorununa dair uzun vadeli çözüm stratejilerini yürüttüğü bir merkez olarak biliniyor. BM Özel Temsilcisi, iki liderin açık ve yapıcı bir diyalog içinde olmalarını sağlamak için ortamı hazırlayacak ve olası anlaşmazlıkların önüne geçmek amacıyla tarafsız bir moderatörlük yapacak.
İki liderin konuşma konularına dair resmi bir açıklama henüz yapılmasa da, daha önceki açıklamalarda Ekonomik iş birliği, sınır ötesi sağlık hizmetleri ve gençlerin eğitim fırsatları gibi başlıkların ön planda olacağı öngörülüyor. Bu çerçevede, karşılıklı güven inşa edilmesi ve vatandaşların günlük yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedefleniyor.
Görüşmenin ardından basın mensuplarına yapılacak açıklamalarda, alınacak kararların detayları ve takip adımları paylaşılacak. Kıbrıs halkının iki yönlü ilişkilerden beklentileri göz önünde bulundurularak, sürecin şeffaf ve kapsayıcı olması için uluslararası gözlemcilerin de katılımı planlanıyor.
Bu görüşmenin Kıbrıs barış sürecine katkı sağlayıp sağlamayacağı, ilerleyen günlerde atılacak adımlara ve iki yönetimin siyasi iradesine bağlı olacak. Ancak, şu anki sinyaller, iki tarafın da diyalog kapısını açık tutma niyetinde olduğunu gösteriyor.