Yeni taslakta doğum izni süresi 20 ila 24 hafta arasında uzatılacak. Bu, şu anki 16 haftalık sürenin çok üzerindedir ve annelerin doğum sonrası iyileşme sürecine daha geniş bir zaman dilimi tanıyacaktır. Taslakta ayrıca “anne” kelimesinin “ebeveyn”e dönüştürülmesi öneriliyor; bu sayede doktor onayıyla doğum öncesi ve sonrası izin hakkı sadece annelere değil, babalara da genişletilebilecek.

Mevcut 5 günlük babalık izni 10 güne çıkarılarak iki katına yükseltilecek. Bu düzenleme, babaların doğum sonrası aileye daha aktif katılımını teşvik etmeyi ve cinsiyet eşitliğini işyerinde desteklemeyi amaçlıyor. Uzmanlar, bu sürenin çocuk bakımına erken müdahale ve ebeveynlerin psikolojik iyilik hâlini artıracağını belirtiyor.
Şu an işçi anneler günlük 1,5 saat, memur anneler ise ilk 6 ay 3 saat, ikinci 6 ay 1,5 saat süt izni kullanabiliyor. Yeni düzenleme ile işçi anneler aynı süt izni haklarını memurlarla eşit olarak elde edecek. Bu adım, bebek beslenmesinde eşitlik sağlayarak çocuk sağlığı ve annelerin iş hayatına dönüşünü kolaylaştıracak.
Mevcut sistemde işçiler en fazla 6 ay, memurlar ise 2 yıl ücretsiz izin kullanabiliyor. Taslak, bu farkı kaldırarak işçilerin de 2 yıla kadar ücretsiz izin hakkı kazanmasını öngörüyor. Bu değişiklik, uzun vadeli eğitim, kişisel gelişim ve ailevi sorumlulukların daha esnek bir şekilde planlanmasını mümkün kılacak.
Yeni düzenleme, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ortak çalışmasıyla hazırlanıyor. Taslak metnin Meclis’e sunulması ve yasalaşması sürecinde işçi sendikaları, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları yoğun bir şekilde görüş bildirecek. Hükümet, bu adımları 2026 yılı içinde yürürlüğe koymayı hedefliyor.
İşçi sendikaları, “Ücretsiz izin süresinin 2 yıla çıkarılması işçilerimizin haklarını güçlendirecek, emeklilik planlamalarını da olumlu etkileycek” şeklinde destek açıklaması yaptı. Öte yandan, bazı işveren temsilcileri mali yükümlülüklerin artması konusundaki endişelerini dile getirdi. Ancak çoğu uzman, uzun vadede çalışan memnuniyetinin artmasının üretkenliği de yükselteceğini vurguluyor.
Bu kapsamlı değişiklik, Türkiye’de çalışan haklarının modernizasyonu yönünde atılan büyük bir adım olarak görülüyor.