İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Kurulu, İBB Meclisi’nin Kasım ayı dördüncü oturumunda, Meclis 2. Başkanvekili Gökhan Gümüşdağ başkanlığında Saraçhane Belediye Binası’nda toplandı. Toplantının ana gündemi, kurumun 2026 yılı için hazırladığı yeni bütçe çerçevesiydi.
“2026 yılı için harcama birimlerine yaklaşık 99 milyar lira gider bütçesi ödeneği ayrıldı,” diye konuşan İSKİ Genel Müdür Vekili Vahit Doğan, bütçenin detaylarını üyelerle paylaştı.

Gelir bütçesinin 94 milyar lira olarak tahmin edildiğini belirten Doğan, bu gelirin %82’sinin su gelirlerinden, %10’unun merkezi idare vergi paylarından ve geri kalan %8’in ise diğer kalemlerden oluştuğunu vurguladı.
“Gelir bütçemiz 2025 yılındaki 82 milyar liradan, 2026 yılında 94 milyar lira değerine ulaşmıştır,” dedi.
Gider bütçesindeki dağılıma değinen Doğan, %43’ünün sermaye giderleri, %39’unun mal ve hizmet alımları, %9’unun personel ve SGK giderleri ve kalan %9’unun diğer giderler olduğunu açıkladı. Bu rakamlar, 2025 yılı 88 milyar liradan 2026’da 99 milyar liraya yükselmiş durumda.
Doğan ayrıca, 2025 yılı sonunda yatırım giderlerinin yaklaşık 37 milyar lira olacağını ve bu tutarın bütçe giderlerinin %45’ini oluşturacağını belirtti.
Kurulda konuşan AK Parti’li Meclis Üyesi Abdulkadir Altınhan, suyun bir kamusal hak olduğunu hatırlatarak, su fiyatlarındaki artışların halk üzerindeki baskısını dile getirdi.
“Allah’ın suyu bu kadar pahalı olur mu? Biz göreve geldiğimizde suyun metreküp fiyatında %40’lık bir indirim yapacağız,” demişti CHP’li aday, ancak son 6 yılda suya tam 16 kez zam yapıldığını vurgulayarak şu soruyu yöneltti:
“Bir zamanlar 4 liraya çok yüksek dediğiniz su için bugün 46 lira metreküpüne ödüyoruz. Peki, ne değişti?”
Altınhan, 2024 haziranından 2025 haziranına kadar toplam 7 defa zam yapıldığını ve 2025 ocak ayından itibaren her ay zam gündemiyle kurulda görüldüklerini ifade etti. Yetkililerin “her şey pahalandı, su da pahalanacak” açıklamasını eleştirdi, enerji, benzin ve döviz kurlarındaki artışların su fiyatına doğrudan yansıtıldığını sorguladı.
Özellikle suyun metreküp fiyatının %1065 oranında zamlandığını belirten Altınhan, bu rakamın vatandaşların bütçelerinde yarattığı baskıyı gözler önüne serdi.
Su fiyatlarındaki bu artış, özellikle dar gelirli ailelerin yaşam maliyetlerini artırıyor. Uzmanlar, su fiyatlarındaki ani ve yüksek zamların hanehalkı bütçelerinde %2-3 oranında ek bir yük oluşturduğunu ve uzun vadede su tasarrufu bilincinin artırılması gerektiğini belirtiyor.
İSKİ yetkilileri, artan maliyetleri karşılamak ve altyapı yatırımlarını sürdürülebilir kılmak amacıyla fiyat politikalarını yeniden gözden geçirmeyi planladıklarını söylerken, muhalefet ise bu politikaların şeffaflık eksikliği ve vatandaşların temel ihtiyaçlarına yönelik adaletsiz bir uygulama olduğunu iddia ediyor.
İstanbul gibi büyük metropolde suyun metreküp fiyatının 46 TL’ye ulaşması, hem kamu maliyesi hem de sosyal adalet açısından kritik bir tartışma başlatmış durumda.
Uzmanlar, su fiyatlarındaki dalgalanmaların önüne geçmek için uzun vadeli bir fiyat endeksi oluşturulması ve enflasyonla bağlantılı olarak düzenli, öngörülebilir zamların yapılmasını öneriyor. Ayrıca, su tasarrufu teknolojilerinin desteklenmesi ve hanehalkı bilincinin artırılması için kampanyalar düzenlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
İSKİ ise, önümüzdeki yıllarda altyapı modernizasyonu, kaçak su tespit sistemleri ve yenilenebilir enerji kullanımının artırılmasıyla maliyetleri dengelemeyi hedeflediğini belirtiyor.
Bu çerçevede, suyun temel bir hizmet olarak kalıcı ve erişilebilir olmasını sağlamak için kamu ve özel sektör iş birliğinin güçlendirilmesi, şeffaf bütçe yönetimi ve halkın bilgilendirilmesi kritik öneme sahip.