Planın oylama süreci ABD Başkanı Donald Trump’ın dünya kamuoyuna tanıttığı bu plan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada 12 oyla kabul edildi. Güvenlik Konseyi üyeleri, planın bölgedeki şiddeti durduracağı ve uzun vadeli istikrar sağlayacağı görüşünde birleşti.

– Gazze, radikalleşmeden arındırılmış, terörden özgür bir bölge haline getirilecek ve komşu devletlere tehdit oluşturmaması sağlanacak.
– Bölge, yıkılan altyapının yeniden inşası ve insani yardımların hızlıca ulaştırılması için kapsamlı bir yeniden inşa programına tabi tutulacak.
– Her iki taraf da öneriyi kabul ederse savaş derhal sona erecek; İsrail güçleri belirlenen sınıra çekilecek ve tüm askeri operasyonlar durdurulacak.
– Rehineler, anlaşmanın imzalanmasının 72 saat içinde serbest bırakılacak; hem hayatta kalan hem de kaybedilen rehineler için takas ve cenaze düzenlemeleri yapılacak.
Plan, en az iki yıl görev yapacak bir Uluslararası İstikrar Gücü kurulmasını öngörüyor. Bu güç, Ürdün, Mısır ve diğer bölgesel ortaklarla iş birliği içinde Gazze’de filistin polis güçlerini eğitecek, sınır güvenliğini sağlayacak ve silahların yok edilmesi sürecine denetim yapacak.
ISF’nin varlığı, İsrail’in bölgeyi işgal etme ya da ilhak etme riskini azaltacak ve uzun vadeli bir iç güvenlik mekanizması oluşturacak.
Gazze Şeridi’nde Barış Kurulu adıyla yeni bir geçiş yönetimi kurulacak. Başkanlık görevini Donald J. Trump üstlenecek, üyeler arasında eski Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair da yer alacak. Yönetim, Filistinli ve uluslararası uzmanlardan oluşan bir komite tarafından desteklenecek.
Bu komite, günlük kamu hizmetlerinin yürütülmesi, altyapı onarımı ve insani yardımların dağıtımından sorumlu olacak.
Plan, Gazze’nin ekonomisini yeniden canlandırmak amacıyla Ortadoğu’da modern şehirler kurmuş uzmanlardan oluşan bir panel tarafından hazırlanacak bir ekonomik kalkınma programı öngörüyor. Ayrıca, katılımcı ülkelerle yapılan anlaşmalar çerçevesinde bir serbest ekonomik bölge oluşturulacak ve özel gümrük indirimleri sağlanacak.
Planın kabulü, uluslararası kamuoyunda hem umut hem de şüphe yaratıyor. Bazı uzmanlar, Uluslararası İstikrar Gücü’nün gerçek anlamda bağımsız ve etkili olup olmayacağı konusunda soru işaretleri taşıyor. Diğer yandan, Filistinli sivil toplum kuruluşları, planın Hamas’ın tamamen dışlanması ve bölgedeki silahlı grupların silahsızlaştırılması yönündeki sert tavrı nedeniyle endişeli.
Gelecek haftalarda, Birleşmiş Milletler ve ABD’nin planı hayata geçirme sürecinde ilk saha operasyonları ve insani yardım dağıtımının başlaması bekleniyor. Bu adımların başarıya ulaşması, bölgedeki istikrarın ne kadar sürdürülebilir olacağını belirleyecek.