Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), uzun süren bir bahis soruşturması sonucunda 1024 futbolcuyu inceleme altına aldı. 282 futbolcu ise doğrudan disiplin kuruluna sevk edildi ve bu futbolculardan 281’ine 45 gün ile 12 ay arasında hak mahrumiyeti cezası verildi. Sadece bir isim olan Canberk Aydemir daha önce benzer bir eylem nedeniyle cezalandırıldığı için yeni bir ceza tayin edilmedi.

PFDK, FDT’nin 57/2. maddesi ve 13. maddesinin uygulanması suretiyle her bir sporcu için ayrı ayrı takdirlerde bulundu. Cezalar, bahis oynadıkları gerekçesiyle hak mahrumiyeti şeklinde verildi ve süresi 45 gün, 3 ay, 6 ay, 9 ay ya da 12 ay olarak değişiklik gösterdi. İşte bazı örnekler:
Burak Bilgen – 45 gün hak mahrumiyeti;
Hasan Çelik – 9 ay hak mahrumiyeti;
Yigit Demir – 3 ay hak mahrumiyeti;
Aydın Bağ – 12 ay hak mahrumiyeti; ve bu şekilde toplam 281 isim.
Bahis skandalları, Türkiye’de futbolun itibarını uzun yıllardır zedelemiştir. 2011 yılında Süper Lig’de yaşanan “Şike Davası” ve 2020 yılında çeşitli kulüplerdeki bahis bağlantıları kamuoyunda geniş yankı bulmuştu. Bu yeni kararlar, özellikle 2. Lig takımları için mali ve sportif açıdan ciddi bir darbe anlamına geliyor. Hak mahrumiyeti süresi içinde takımları, söz konusu oyuncuların sahada yer almaması nedeniyle düşük performans ve puan kaybı riskiyle karşı karşıya.
Kararlar açıklandıktan kısa bir süre sonra birçok kulüp resmi açıklama yaptı. Belediye Başkanları, kulüp yöneticileri ve oyuncu temsilcileri cezaların adil olup olmadığı konusunda tartıştı. Bazı kulüpler, oyuncuların temyiz hakkını kullanacaklarını duyururken, bazıları ise “bu kararlar futbolun temizlenmesi için gerekli” şeklinde destek mesajları verdi. Futbolcular arasında ise moral bozukluğu ve gelecek kaygısı hakim.
Bu cezalar, önümüzdeki sezonun kadro planlamalarını doğrudan etkileyebilir. Transfer pencerelerinde takımların, hak mahrumiyeti yaşayan oyuncuları yerine yeni isimler alması gerekebilir. Ayrıca, TFF’nin bahisle mücadele politikalarının sıkılaştırılması, ligdeki rekabet dengesini yeniden şekillendirebilir.
PFDK’nın bu geniş çaplı cezaları, Türk futbolunun temiz ve şeffaf bir ortamda yeniden yapılandırılması için atılmış kritik bir adım olarak görülüyor. Ancak uygulama sürecinde ortaya çıkabilecek hukuki itirazlar ve kulüplerin adaptasyon süreci, önümüzdeki aylarda futbol gündemini meşgul etmeye devam edecek. Futbol otoriteleri, benzer skandalların tekrarlanmaması için eğitim programları ve gözlem mekanizmaları geliştirmeyi vaat ediyor.