Sındırgı’da Deprem Tedirginliği: Karavan Yaşamı

Sındırgı’daki depremler sonrası vatandaşlar, güvenli alan arayışıyla karavanlarda yaşamaya başladı.

Depremlerin Ardından Karavan Yaşamı

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos ve 27 Ekim tarihlerinde meydana gelen iki büyük deprem, bölgede hâlâ süren artçı sarsıntılarla birlikte vatandaşların gündelik rutinlerini kökten değiştirdi. Güvenli bir barınak arayışı içinde olan birçok aile, geleneksel konutların sarsıntı sonrası dayanıklılığından şüphe duydukları için karavanları geçici bir sığınak olarak tercih ediyor.

İlçe sakinlerinden Habibe Durmuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Evde uyuyamıyoruz. Korkudan elimiz ayağımız titriyor. Bu yüzden karavan aldık. Burada yatıyoruz.” diyerek duygularını dile getirdi. Durmuş, karavanının sadece bir geçici barınak olmadığını, aynı zamanda aile içinde bir güven duygusu yarattığını vurguladı.

Yerel İşletmelerin Görüşleri

Karavan satışı yapan Ahmet Çelik ise bölgedeki talebin sadece deprem sonrası bir ihtiyaçtan öteye geçtiğini belirtiyor. “Sapasağlam olmasına rağmen evimizde duramıyoruz. İnsanlar açık alanlarda ailesini koruyabilecekleri çözümler arıyor. Kış aylarında çadır gibi seçenekler mümkün olmadığından karavanlar tercih ediliyor. Bugün evin önüne çekebilir, yarın başka yere götürebilirler. Depremler bittikten sonra da tatil amaçlı kullanılabilir.” şeklinde konuştu. Çelik, karavanların hem acil durum barınakları hem de uzun vadeli konut alternatifleri olma potansiyeline işaret ediyor.

Psikolojik Etkiler ve Toplumsal Adaptasyon

Karavanda yaşamını sürdüren Özge Sarı, ikinci deprem sonrası yaşadıkları psikolojik yıpranmayı da gözler önüne seriyor. “Evde uyku düzenimiz tamamen yok olmuş durumdaydı. Ailemle karavan gibi bir çözüm bulduk. Karavan bizi daha iyi hissettiriyor.” diyerek, psikolojik güvenliğin barınma tercihlerinde ne kadar belirleyici olduğunu vurguladı. Uzmanlar, süregelen sarsıntıların ve belirsizliğin, özellikle kadınlar ve yaşlılar gibi risk gruplarında anksiyete ve travma belirtilerini artırdığını, bu nedenle esnek ve taşınabilir çözümlerin önem kazandığını belirtiyor.

Yerel yönetimlerin de bu yeni gerçekliğe uyum sağlamak için geçici barınma alanları oluşturma, karavan parkları kurma ve hijyen standartlarını denetleme gibi adımlar atması bekleniyor. Uzmanlar, bu tür altyapı yatırımlarının, deprem sonrası toplumsal dayanıklılığı artıracağına inanıyor.

Deprem sonrası Sındırgı’da karavanların popülerleşmesi, bölgenin kentsel dönüşüm ve afet yönetimi politikalarına yeni bir bakış açısı getirebilir. Uzmanlar, bu trendin diğer deprem riski yüksek bölgelerde de örnek alınabileceğini ve taşınabilir konut çözümlerinin gelecekteki afet planlamalarında kritik bir rol oynayabileceğini öne sürüyor.