İslamofobi Avrupa’da Yüzde 43 Arttı: Yeni Rakamlar ve Siyasi Yankılar

İslamofobi Avrupa’da Yüzde 43 Arttı: Yeni Rakamlar ve Siyasi Yankılar
Yayınlama: 20.11.2025
3
A+
A-

2024 istatistiklerine göre Avrupa’da İslamofobik olaylar yüzde 43 arttı. Bu artış, aşırı sağ söylemlerinin etkisi ve insan hakları mekanizmalarının yetersizliğiyle bağdaştırılıyor.

İstatistiklerin Detaylı Açıklaması

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu’nda yapılan son sunumda, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Özel Temsilcisi Büyükelçi Prof. Dr. Mehmet Paçacı, “2024 istatistiklerine göre; Avrupa’da bir önceki yıla göre yüzde 43 oranında İslamofobik hadiselerin arttığını görüyoruz” şeklinde bir değerlendirme yaptı. Paçacı, bu oranının sadece medyada yer alan ve kamuoyuna yansıyan vakaları kapsadığını, gerçek rakamın çok daha yüksek olabileceğini vurguladı.

Komisyonun Çalışma Çerçevesi ve Mevcut Adımlar

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu çerçevesinde, AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım’ın başkanlığında bir araya geldi. Açılış konuşmasında Yıldırım, “İslamofobi ve ırkçılık alanında çalışmalar yapan kurumlarımız var. Üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla sürekli temas halindeyiz” diyerek, geçen sene Resmi Gazete’de yayımlanan ve Ankara Bilim Üniversitesi bünyesinde kurulan İslamofobi ile Mücadele Araştırma Merkezi’nin önemine değindi. Komisyon, bu merkezin faaliyet raporlarını inceleyerek, kamu kurumlarıyla koordinasyon kurmayı ve politika önerileri geliştirmeyi hedefliyor.

11 Eylül’ün Sembolize Ettiği Dönüm Noktası

Paçacı, “Batı’da ‘İslam’ın şiddet dini olduğu’ gibi eski klişeler, 11 Eylül 2001 terör saldırısının ardından yeniden canlandı” ifadeleriyle, bu tarihsel olayın İslamofobinin artışındaki psikolojik etkisini analiz etti. Orta Çağ’dan beri Batı kültüründe var olan önyargıların, son yıllarda aşırı sağ politikalar tarafından bir propaganda aracı haline getirildiğini belirten Paçacı, “Müslümanların Batı değerlerine karşı olduğu ve göç yoluyla Avrupa’yı işgal ettiği” söylemlerinin, özellikle seçim dönemlerinde popülist politikaların hizmetine sunulduğunu vurguladı.

Gerçek Rakamların Gölgesindeki Buz Dağı

Paçacı, medyada yer alan vakaların sadece “buz dağı”nın görünen kısmı olduğunu, bu kısmın %5‑%7 arasında değiştiğini, gerçek rakamların ise çok daha yüksek olabileceğini, hatta %90’a kadar çıkabileceğini söyledi. Bu bağlamda, araştırma kuruluşları ve sivil toplum örgütleri tarafından yürütülen bağımsız anketlerin, resmi istatistiklerin eksiklerini doldurması gerektiği ifade edildi.

Avrupa’da Aşırı Sağın Yükselişi ve Siyasi Etkileri

Avrupa’da aşırı sağ partilerin son seçimlerde elde ettiği oy oranları, İslamofobik söylemlerin popülerleşmesinde kilit bir faktör olarak görülüyor. Paçacı, “Aşırı sağ, bu zemin üzerinde yükselerek hem göçmen karşıtı hem de dini temelli nefret söylemlerini birleştiriyor” diyerek, bu hareketin seçim stratejileriyle nasıl ilişkilendiğini açıkladı. Ayrıca, İslamofobinin sadece bir toplumsal sorun değil, aynı zamanda bir güvenlik tehdidi olduğunu ve uluslararası güvenlik politikalarının da bu bağlamda yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Gelecek İçin Öneriler ve Çözüm Yolları

Komisyon, aşağıdaki adımları öncelikli olarak kabul etti:

1. İslamofobiye ilişkin daha kapsamlı veri toplama mekanizmalarının kurulması.
2. Eğitim kurumlarında dini hoşgörü ve insan hakları müfredatının güçlendirilmesi.
3. Medya kuruluşlarının nesnel haber yapma standartlarını benimsemesi ve nefret söylemlerine karşı caydırıcı politikalar geliştirmesi.
4. Avrupa Birliği düzeyinde ortak bir İslamofobi izleme ve raporlama sistemi oluşturulması.

Bu önerilerin hayata geçirilmesi, hem Avrupa’da toplumsal barışın korunması hem de insan hakları standartlarının güçlendirilmesi açısından kritik öneme sahip.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.