Anahtar Parti sözcüsü Fuat Geçen, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ülkemizin gıda güvenliği sorunlarına ilişkin acil çözümler üretileceğini ilan etti. Geçen, “Geçtiğimiz iki haftalık süreçte farklı illerde yaşanan toplu zehirlenme vakaları, denetim mekanizmalarının yetersizliğini gözler önüne seriyor” diyerek, ilgili bakanlıkların koordineli ve hızlı bir şekilde yeni yasal düzenlemelerle denetimlerini artırması gerektiğini vurguladı.

Geçen, özellikle ilaçlama faaliyetleri nedeniyle yaşanan bebek ölümlerine dikkat çekti ve bu tür uygulamaların sıkı denetim altında tutulması gerektiğini belirtti. “İzmir’de bir apartmanda, Ankara’da ise bir anne ve evladı, ilaçlama sonucu hayatını kaybetti. Benzer olayların tekrarlanmaması için denetim ekiplerinin altı ayda bir değil, daha sık periyotlarla sahaya çıkması şart” dedi.
Çocuklara Bir Öğün Yemek Sözü
Geçen, çocuk yoksulluğu ve açlıkla mücadele konusuna da odaklandı. Türkiye’de 22 milyon çocuğun üçte biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor; 2 milyon çocuğun ise açlık sınırının altında olduğu iddia edildi. OECD verilerine göre, “her beş çocuktan biri yeterli beslenemiyor, her dört çocuktan biri ise okula aç gidiyor“. Bu bağlamda, Ücretsiz okul yemeği programı sadece bir öğün sıcak yemek sunmakla kalmayıp, gelir adaletsizliğinin yarattığı eşitsizlikleri azaltacak bir sosyal politika aracı olarak değerlendirildi.
Geçen, “Dünyada 109 ülke, öğrencilere en az bir öğün ücretsiz yemek sağlıyor. Biz de Anahtar Parti olarak, çocuklarımızın sağlıklı ve yeterli beslenmesini bir hak olarak görüyoruz ve en az bir sıcak öğün sunma taahhüdümüzü yerine getireceğiz” şeklinde konuştu. Bu vaat, özellikle kırsal ve dezavantajlı bölgelerdeki aileler arasında büyük ilgi gördü.
PKK ve Etnik Eşitlik Üzerine Açıklamalar
Geçen, toplantının ilerleyen dakikalarında PKK ile hiçbir bağının olmadığını bir kez daha yineledi: “Kürt vatandaşlarımızı PKK’ya hiç değdirmedik. Kürt deyince PKK, PKK deyince Kürt anlayışına şiddetle karşı çıkan bir kadroyuz. Kürt ve Türkmen vatandaşlarımız arasında fark yoktur; bu bizim en temel ilkelerimizden biridir.” Bu söylem, partinin ulusal birliği savunan tutumunu pekiştirdi.
Parti ayrıca, İsrail’in Türkiye’deki vatandaşlarıyla ilgili iddialara da değinerek, “Terör örgütü PKK’nın temsilcisi olarak gösterilen hiçbir kişi yoktur. İsrail’e yönelik suçlamalar da bu çerçevede incelenmelidir” şeklinde bir tutum sergiledi.
Politik ve Sosyal Etkiler
Bu açıklamalar, hem gıda güvenliği hem de çocuk beslenmesi konularında kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Uzmanlar, denetimlerin artırılması ve ücretsiz yemek programının hayata geçirilmesi için mali kaynakların ve lojistik altyapının güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, partinin PKK konusundaki sert tutumu, bölgesel siyasette yeni bir denge arayışına işaret edebilir.
Sonuç olarak, Anahtar Parti’nin bu iki kritik alanda ortaya koyduğu taahhütler, hem sağlık hem de sosyal adalet alanında kamuoyunun dikkatini çekiyor ve ilerleyen günlerde yürürlüğe girecek politikaların detayları merakla bekleniyor.