CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Cumhurbaşkanımızın politikalarını eleştirmeden bir Türkiye hayal edilemez” diyerek doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulundu. Bu açıklamalar, AK Parti cephesinden hızlı ve sert bir geri dönüşle karşılandı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, konuyla ilgili sosyal medya hesabından şu ifadeleri paylaştı: “Özgür Özel’in Sayın Cumhurbaşkanı’mız, partimiz, ittifakımız ve hükümetimizle ilgili söyledikleri siyasi cehaletin en açık örneklerini oluşturuyor.” Çelik, açıklamasında ayrıca şu cümleleri ekledi: “Mizah tarihimizdeki ‘Zihni Sinir Proceleri’nin siyasi türevi olan konuşmalarla karşı karşıyayız. CHP Genel Başkanı Sn Özgür Özel’in konuşmaları artık tümüyle siyasi tutarsızlık ve uydurma faaliyeti haline geldi.”
Çelik, Özel’in sözlerini “tarih bilinci, siyasi değerlendirme ve mantık” eksikliği olarak nitelendirerek, bu tarz söylemlerin parti içi disiplin ve ulusal birliğe zarar verdiğini vurguladı.
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala de aynı gündemde, Özel’in açıklamalarını “sorumsuz, seviyesiz ve sloganik” olarak nitelendirdi. Ala’nın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeler yer alıyor: “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in partisinin grup toplantısında yaptığı sorumsuz, seviyesiz ve sloganik açıklamaları, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik haksız itham, iftira ve siyaseten cevabı dahi gerektirmeyen, içi boş hezeyanları kınıyorum.”
Ala, Cumhurbaşkanı’nın ülkenin geleceğini inşa eden, refahı artıran ve milletin birliğini güçlendiren bir lider olduğunu vurgulayarak, Özel’in eleştirilerini “günübirlik polemiklere sığınan” ve “Türkiye’nin yükselişini gölgelemeye çalışan” söylemler olarak nitelendirdi.
Bu karşılıklı atış, Türkiye’nin mevcut siyasi atmosferinde sıkça görülen bir tabloyu yansıtıyor. Muhalefet partileri, özellikle CHP, iktidarın politikalarını daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik talebiyle eleştirirken, iktidar partisi de muhalefeti “siyasi cehalet” ve “iftira” ile suçlayarak yanıt veriyor. Uzmanlar, bu tip açıklamaların önceden planlanmış bir stratejinin parçası olabileceğini ve seçim öncesi dönemde parti tabanlarını mobilize etmeye yönelik bir taktik olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor.
Özel’in açıklamaları ve ardından gelen AK Parti tepkileri, sosyal medyada geniş yankı buldu. Birçok kullanıcı, taraf tutmadan “siyasi söylemlerin sınırları nerede?” sorusunu gündeme getirirken, bazıları ise iki tarafın da birbirine hakaret ettiğini ve gerçek tartışmanın önüne geçildiğini savundu. “Söz özgürlüğüyle hakaret arasındaki çizgi ne kadar net?” sorusu, tartışmanın odak noktalarından biri oldu.
Özetle, bu olay, Türkiye siyasetinde hâlâ derin bir kutuplaşmanın var olduğunu ve her iki tarafın da kamuoyunu kendi bakış açılarıyla yönlendirmeye çalıştığını bir kez daha gözler önüne serdi.