Devlet Bahçeli, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş için “tahliye edilmeli” kararını yeniden değerlendirme başvurusunun reddedildiğini hatırlatarak, “Sayın Selahattin Demirtaş, hukuki yollardan sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır.” şeklinde bir açıklama yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bahçeli’nin sözlerini “terörsüz Türkiye” söylemiyle örtbas etmeye çalışmakla suçlayarak uzun bir konuşma gerçekleştirdi. Özel, “Şimdi birileri ‘terörsüz Türkiye’yi şöyle yapalım, demokrasi taleplerini bir kenara bırakalım diye uğraşıyor. Memlekette ‘terörsüz Türkiye’ye yürünecek, şu anda 13 belediyede kayyum var. Erdoğan’ın ‘Bundan sonra kayyum istisnaya dönecek’ ifadesi var. Sayın Selahattin Demirtaş ve Sayın Figen Yüksekdağ’ın, siyasi tutukluların serbest bırakılması gerekir. Sayın Bahçeli’nin ‘Tahliyesi hayırlı olacaktır’ demeci çok hayırlı bir demeç. Ama dün Demirtaş’ı, Yüksekdağ’ı içeri atmakla övünenlere soruyorum: Bugün ‘hayırlısı bu’ diyorsanız dönüp de bir özür borcunuz yok mu? Açık söyleyeyim, bizim de var. Bugünkü genel başkan sıfatıyla o gün için tüm Türkiye’den özür diliyorum. Kusurun yüzde 99’unun sahibi sütten çıkmış ak kaşığa dönmüşler. O gün rejimin düşmanı Demirtaş’tı, bugün İmamoğlu.’ ifadelerini kullandı.
Bu açıklamada Özel, “hayırlı” kelimesinin siyasi bir manipülasyon olduğunu vurgulayarak, “özür borcunun” yalnızca bahçelilere değil, tüm yöneticilere ait olduğunu belirtti.
Eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AİHM kararının ardından sosyal medya hesabından el yazısıyla bir metin paylaştı. Metinde, “AİHM kararı elbette önemlidir ve hukuken bağlayıcıdır. Ancak sadece bizim açımızdan değil, 86 milyon yurttaşımız açısından kendi aramızdaki ‘kardeşlik hukuku’ her şeyden kıymetlidir…” ifadeleri yer alıyor. Demirtaş, kardeşlik, barış ve ortak akıl vurgusuyla, siyasi kutuplaşmanın aşılması gerektiğini dile getirdi.
AİHM, Türkiye’nin Demirtaş için verilen tahliye kararının yeniden değerlendirilmesi talebiyle yaptığı itirazı kesin bir şekilde reddetti. Bu karar, uluslararası insan hakları camiası tarafından yakından izlenirken, Türkiye içinde de farklı kesimlerden yoğun tepkilere yol açtı.
Bahçeli’nin açıklaması, yalnızca muhalefet partileri değil, bazı hukukçular ve sivil toplum örgütleri tarafından da eleştirildi. “Tahliye kararı, demokratikleşme sürecinin bir parçası olmalı, siyasi bir koz olarak kullanılmamalı” şeklinde yorumlar yapıldı.
Öte yandan, bazı muhafazakar kesimler Bahçeli’yi “hukukun üstünlüğünü savunduğu” için takdir ederken, Özel’in sözleri ise “siyasi sorumluluk ve hesap verebilirlik” açısından önemli bir örnek olarak gösterildi.
Bu gelişmeler ışığında, önümüzdeki hafta TBMM’de Demirtaş davasıyla ilgili bir oturum yapılması bekleniyor. Ayrıca, CHP’nin hazırladığı yeni bir politika belgesi de bu hafta sonu açıklanacak. Bu süreç, Türkiye’nin iç ve dış politikada nasıl bir denge kuracağına dair önemli sinyaller taşıyor.