Koray Avcı, uzun yıllar boyunca İstanbul’un yoğun müzik sahnesinde yer aldıktan sonra, “Şehir gürültüsü beni yıprattı” diyerek Muğla’nın sakin sahil beldesi Göcek’e taşındı.

Burada, denizin maviliği ve çam ağaçlarının gölgesi altında, şarkıcı kendine has bir ritim buldu.
Günlerini genellikle sahilde yürüyüş yaparak, yeni melodiler mırıldanarak ve yerel halkla sohbet ederek geçiriyor.
Avcı’nın en çarpıcı adımı, Göcek’in cuma pazarında kurduğu karpuz tezgâhı oldu. “Canım istiyor karpuz satıyorum” diyerek, sadece bir şarkıcı değil, aynı zamanda bir yerel satıcı kimliğini de benimsedi.
Her hafta sonu, taze ve sulu karpuzlarıyla gelen müşterilere güleryüzle hizmet veren Avcı, sosyal medyada da bu yeni mesleğini paylaşarak büyük bir ilgi topladı.
Takipçileri, “Gerçekten çok doğal ve samimi bir dönüşüm” ve “Şimdi senin en sevdiğim şarkıcı aynı zamanda en sevdiğim karpuz satıcısı” gibi yorumlarla tepkilerini dile getirdi.
Bu durum, hem müzik dünyasında hem de yerel ekonomi çevrelerinde konuşulmaya başladı; birçok kişi, Avcı’nın bu adımının “stresle başa çıkma” ve “doğayla bütünleşme” arayışıyla örtüştüğünü belirtiyor.
Şarkıcı, müzik kariyerini tamamen bırakmadığını, fakat yeni ilhamını Göcek’in doğal ortamından alarak yeni albüm çalışmalarına da ara verdiğini söyledi.
Ayrıca, pazarda elde ettiği gelirle bölgedeki genç yeteneklere müzik atölyeleri düzenlemeyi planladığını açıkladı.
Koray Avcı’nın bu benzersiz yaşam tarzı, şehir yaşamının getirdiği baskılara karşı alternatif bir model sunarken, aynı zamanda yerel ekonomiye de olumlu bir katkı sağlıyor.