İshal, gevşek, sulu dışkı ve artan bağırsak hareketleriyle karakterize bir durumdur. Günlük yaşamda çoğu insan ilk başta “mikrop kaptım” düşüncesiyle hareket eder, ancak Prof. Dr. Murat Sarıkaya’nın vurguladığı gibi bu semptomun altında yatan nedenler çok daha çeşitlidir.
Prof. Dr. Sarıkaya, ishalin mikroorganizmalar dışındaki potansiyel tetikleyicilerine geniş bir bakış sundu. Laktoz intoleransı, gluten hassasiyeti, inflamatuvar bağırsak hastalıkları (IBD), irritabl bağırsak sendromu (IBS) ve pankreatik enzim yetmezliği gibi durumlar, özellikle genç yetişkinlerde ve çocuklarda sıkça göz ardı edilir. Bu faktörler, sindirim sisteminin normal işleyişini bozarak sulu dışkıya yol açar.
İshal, süreye göre iki ana gruba ayrılır:
Prof. Dr. Sarıkaya, kronik ishalde ileri tetkiklerin (gastroskopi, kolonoskopi) mutlaka yapılması gerektiğini vurguluyor.
Dışkı testleri, etken mikroorganizmanın tespiti için temel araçtır. Lökosit, yağ ve kan varlığı gibi parametreler hastalığın doğasını gösterir. Gerekli görülürse dışkı kültürü, biyokimyasal elektrolit ölçümleri ve rehidratasyon ihtiyacının belirlenmesi için kan testleri uygulanır. Kronik vakalarda gastroskopi ve kolonoskopi gibi görüntüleme yöntemleri, yapısal anormallikleri ortaya koyar.

Prof. Dr. Sarıkaya, el hijyeninin ishalden korunmadaki en kritik faktör olduğunu belirtiyor. Yemeklerden önce ve sonra, tuvalet sonrası eller bol sabunlu suyla yıkanmalı. Seyahatlerde ise pişmiş gıdalar tercih edilmeli, açıkta satılan ve uzun süre bekleyen yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Şişe suyu kullanılmalı ve buzdan uzak durulmalıdır.
İshal döneminde beslenme düzeni büyük önem taşır. Yağlı, asitli ve baharatlı yiyeceklerden kaçınılmalı, bol miktarda su, ayran ve elektrolit içeren içecekler tüketilmelidir. Gazlı içecekler ve aşırı şekerli içecekler ise ishal semptomlarını kötüleştirebilir. Yaşlılar ve çocuklar, sıvı kaybına karşı daha hassas olduğundan rehidratasyon solüsyonları önerilir.
Probiyotik takviyeleri, bağırsak florasını dengeleyerek iyileşme sürecini hızlandırabilir. Özellikle Lactobacillus ve Bifidobacterium türleri, mikrobiyota dengesini korumada etkili olduğu kanıtlanmıştır. Ancak ağır ateş, şiddetli karın ağrısı ve kanlı dışkı gibi belirtiler ortaya çıkarsa derhal doktora başvurulmalıdır.
Aşağıdaki durumlar acil tıbbi müdahale gerektirir:
Bu semptomlar, altta yatan daha ciddi bir hastalığın işareti olabilir ve uzman değerlendirmesi gerektirir.
İshal, sadece mikrobiyal enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkmaz; alerjiler, enzim eksiklikleri ve yaşam tarzı faktörleri de önemli rol oynar. Erken tanı, doğru testler ve hijyen odaklı önlemlerle hastalık kontrol altına alınabilir. Sağlıklı bir diyet, yeterli sıvı alımı ve gerektiğinde probiyotik kullanımı, iyileşme sürecini destekler. Unutulmamalıdır ki, şüpheli durumlarda zaman kaybetmeden sağlık profesyoneline başvurmak en doğru adım olacaktır.
İshal hakkında detaylı bilgi edinmek gerçekten önemli. Prof. Dr. Sarıkaya’nın açıklamaları çok aydınlatıcı.