Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, ABD Başkanı Donald Trump’ın kendisini “uyuşturucu lideri” olarak suçlamasına karşılık, mali kayıtlarını tamamen kamuoyuna açma kararı aldı. Bu karar, ilk başta şeffaflık ve hesap verebilirlik mesajı vermek amacıyla duyurulmuştu; ancak ortaya çıkan belgeler, ülke içinde farklı bir tartışmanın ateşlenmesine neden oldu.

Petro’nun yayınladığı yaklaşık 30 sayfalık ekstre seti, son üç yılda elde ettiği toplam gelirin 270 bin sterlin (352 bin dolar) olduğunu gösteriyor. Bu rakamlar, başkanın resmi maaşı ve diğer gelir kaynaklarıyla uyumlu olsa da, harcama detayları ülke genelinde şok etkisi yarattı.
Ekstrelerde, 2023 yılında Portekiz’in başkenti Lizbon’da bulunan Gucci mağazasından 1.250 Euro değerinde bir alışveriş, Ralph Lauren ve Apple gibi dünya devlerine ait harcamalar yer alıyor. Ancak en çok dikkat çeken kalem, Lizbon’daki “Ménage Strip Club” için yapılan **40 Euro** tutarındaki ödeme oldu.
Petro, bu harcamayı kabul etti ve “Bir gün neden orada 40 avro harcadığımı açıklayacağım” diyerek detay vermekten kaçındı. Muhalefet partileri bu ödemeyi “utanç verici” olarak nitelendirirken, başkan sosyal medya üzerinden eleştirilere “Analiziniz oldukça olgunlaşmamış. Bu, sosyalist olursanız aç kalacağınızı ima ediyor, çünkü kapitalizmde tüm gıda ürünleri satın alınır” şeklinde yanıt verdi.
Kolombiya Mali Bilgi ve Analiz Birimi, Petro’nun talimatı üzerine 2022’den 2024 Haziran ayına kadar olan banka ekstrelerini basına açıklamaya başladığını duyurdu. Şu ana kadar belgelerde şüpheli bir işlem bulunmadığı belirtilse de, lüks mağaza harcamaları ve striptiz kulübü ödemesi halk arasında yoğun bir tartışma yarattı.
Uzmanlar, bu tür harcamaların bir başkanın kamu imajı ve seçim stratejileri üzerindeki etkilerini değerlendirmek için yeni bir vaka olduğunu vurguluyor. Özellikle 2026 yılının Mart ve Mayıs aylarında yapılacak yeni Kongre ve başkanlık seçimleri öncesinde, Petro’nun bu açıklamaları siyasi bir risk olarak görülüyor. Başkanın sol görüşlü tabanı, onun “solun iktidarda kalması” gerektiği mesajını desteklerken, muhalefet bu harcamaları yolsuzluk ve etik dışı davranışların bir göstergesi olarak kullanıyor.
Petro’nun finansal şeffaflık çabası, bir yandan kamu güvenini artırma potansiyeli taşısa da, diğer yandan kamuoyunda güven kaybına yol açabilecek bir skandal haline dönüştü. Bu durum, Kolombiya’da politik istikrar ve ekonomik güven açısından kritik bir dönemde ortaya çıkıyor. İlerleyen haftalarda, hem yerel hem de uluslararası basın, Petro’nun bu harcamalarla ilgili ek açıklamalar yapıp yapmayacağını ve muhalefetin nasıl bir strateji izleyeceğini yakından izleyecek.