İletişim Başkanlığı’nın açıklamasına göre, iki lider Rusya‑Ukrayna savaşının adil ve kalıcı bir barışla sona ermesi teması üzerine yoğunlaştı. Erdoğan, “Barışa katkı sunmaya hazırız” diyerek Türkiye’nin diplomatik çabalarını sürdürme kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Erdoğan, Türkiye’nin tarafların doğrudan temaslarını kolaylaştıracak ve bölgedeki istikrarı sağlamak için her türlü girişime açık olduğunu belirtti. Geçmişteki başarılara atıfta bulunarak, bugünkü çabaların da aynı kararlılıkla yürütüleceğini vurguladı.
Görüşmenin ardından birçok uluslararası gözlemci, Türkiye’nin iki taraf arasında bir köprü olma çabasını “stratejik bir adım” olarak nitelendirdi. Avrupa Birliği temsilcileri, bu tür diplomatik temasların çatışmanın çözümüne katkı sağlayabileceğine dikkat çekti.
Uzmanlar, Erdoğan‑Putin görüşmesinin Doğu Akdeniz, Kafkasya ve Orta Asya’da da yankı bulacağını öngörüyor. Özellikle enerji koridorları ve ticaret yolları üzerinde yeni diplomatik dinamiklerin oluşması bekleniyor.

Görüşme, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yeni bir evreye girdiğinin sinyalini verirken, bölgedeki barış sürecine yön verecek diplomatik hamlelerin de habercisi niteliğinde. Türkiye’nin bu konudaki aktif tutumu, gelecekteki müzakerelerin temel taşlarından biri olarak görülüyor.