Başkan Nayib Bukele, ülkesinin en yüksek güvenlikli tesislerinden biri olan CECOT (Terörist Tutukevi)’de gerçekleşen denetimi, sosyal medya hesabından paylaştı. Videoda, uyuşturucu çetelerine mensup suçlular ile ABD’den sınır dışı edilmek üzere gönderilen göçmenlerin bir arada tutulduğu birimler görülüyor. Bukele, “İyi yönetilen bir cezaevi sistemi, cehennem gibi bir ortamı güvenli, güvenilir bir topluma dönüştürmek için gerekli ilk adımdır” diyerek cezaevi yönetiminin toplumsal güvenlikteki rolüne dikkat çekti.

Videonun açıklama kısmında Bukele, “Suçtan kurtulmak için hapis cezası yeterli değildir derler. Oysa güçlü bir polis gücü ve sıkı, iyi yönetilen bir cezaevi sistemi, cehennem gibi bir ortamı güvenli, güvenilir bir topluma dönüştürmek için gerekli ilk adımlardır.” şeklinde bir mesaj yayınladı. Bu söylem, El Salvador’da artan şiddet ve uyuşturucu kaçakçılığına karşı hükümetin sert tutumunu pekiştiriyor.
Milyarder işadamı Elon Musk, Bukele’nin gönderisini retweetleyerek “Bu tek yol” yorumunu yaptı. Musk’ın sosyal medyadaki etkisi, Bukele’nin güvenlik politikalarına uluslararası bir görünürlük kazandırdı ve tartışmayı daha geniş bir kitleye taşıdı.
Bu paylaşım, El Salvador’da ceza sistemi reformu, insan hakları örgütlerinin eleştirileri ve bölgesel güvenlik dinamikleri üzerine yeni bir tartışma başlattı. Uzmanlar, yüksek güvenlikli tesislerin uzun vadeli toplumsal entegrasyon ve rehabilitasyon programlarıyla desteklenmesi gerektiğini vurgularken, bazı gözlemciler ise cezaevi koşullarının uluslararası standartlarla uyumlu olup olmadığını sorguluyor.
Öte yandan, Bukele’nin sosyal medyadaki aktif iletişimi, hükümetin şeffaflık ve halkla doğrudan temas stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Bu yaklaşım, özellikle genç seçmenler ve dijital platform kullanıcıları arasında büyük ilgi topluyor.
Bukele’nin CECOT denetimi, El Salvador’da güvenlik politikalarının ne kadar agresif bir biçimde yürütüldüğünün bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Elon Musk’ın destek mesajı, bu politikaların küresel bir platformda da ses bulduğunu işaret ediyor. Gelecek haftalarda, hükümetin bu tutumunu nasıl sürdüreceği ve uluslararası insan hakları organlarının tepkileri yakından izlenecek.