DeFacto, moda sektöründe sorumlu bir marka olma misyonunu 7 Ekim Dünya Pamuk Günü’nü fırsat bilerek açıklamalarıyla pekiştirdi. Şirket, pamuk kullanımının çevresel ve sosyal etkilerini azaltmak amacıyla Better Cotton Initiative (BCI) kapsamında bir dizi adım attığını belirtti.
Better Cotton programı, çiftçilerin bilgi ve becerilerini geliştirmeyi, pestisit kullanımını azaltmayı, toprak ve su yönetimini iyileştirmeyi hedefleyen bir sürdürülebilir pamuk modelidir. Geçen yıl DeFacto, toplam pamuk tüketiminin %25’ini bu program aracılığıyla temin etmişti; hedef ise 2027 yılına kadar bu oranı %50’ye yükseltmek.

Şirketin Entegre Sürdürülebilirlik Raporu, 2014’ten bu yana her yıl şeffaf bir şekilde müşterilerle paylaşılmakta ve “Doğa, Değer, Dönüşüm” üçgeni etrafında yapılandırılmıştır. Rapor, pamuk gibi kritik bir hammaddeyi sadece bir ürün girdisi olarak görmek yerine, doğa, insan ve emek çerçevesinde değerlendiren bir perspektif sunar.
DeFacto Global Tedarik, Sürdürülebilirlik ve KSS Başkanı Elif Çam, açıklamasında şu sözleri kullandı: “DeFacto’nun sürdürülebilirlik yolculuğunun temeli, pamuğun yalnızca moda sektörünün bir ham maddesi değil, çiftçilerin emeğini, toprağın bereketini ve geleceğe bıraktığımız değerleri temsil ettiği fikrinden alıyor.” Bu bilinçle, pamuk tedarik zincirinde sorumlu bir yaklaşım benimsenerek hem doğaya hem de topluma katkı sağlanıyor.
Better Cotton programının toplumsal etkileri de göz ardı edilemez. Program, çiftçilerin insana yakışır çalışma koşullarında üretim yapmalarını desteklerken, kadınların tarımda daha fazla güçlenmesini ve yerel topluluklarda eşitsizliklerin azalmasını teşvik eder. Böylece sürdürülebilir üretim, çevresel faydaların yanı sıra sosyal adaleti de beraberinde getirir.
DeFacto’nun gelecek planları arasında, sürdürülebilir pamuk kullanımını artırmak, tedarik zinciri şeffaflığını güçlendirmek ve tüketicilere daha çevreci ürün seçenekleri sunmak yer alıyor. Şirket, 2027 hedefi doğrultusunda, pamuk tedarikinde %50 sürdürülebilir oranına ulaşmak için BCI ile iş birliğini derinleştirmeyi, yeni çiftçi eğitim programları başlatmayı ve teknolojik izleme sistemleri kurmayı planlıyor.
Bu adımlar, moda endüstrisinin karbon ayak izini küçültmeye ve aynı zamanda toplumsal sorumluluğu artırmaya yönelik geniş çaplı bir dönüşümün parçası olarak görülüyor. DeFacto’nun bu yaklaşımı, diğer büyük perakendeciler için de bir örnek teşkil edebilir; sürdürülebilir pamuk tedariki, sektörün genelinde daha fazla benimsenirse, moda dünyasının çevresel etkisi anlamlı bir şekilde azaltılabilir.