Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Her çocuk ve her insan bizim gözümüzde eşittir. Hiçbir farklılık, o çocuğun eğitim‑öğretimden kısmen ya da tamamen alıkonulmasını meşru gösteremez” diyerek konuşmasına başladı. Bu sözler, eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin temel taşını oluşturuyor.

Kongre, Ankara’da gerçekleştirildi ve Türkiye’nin eğitim sistemine köklü bir perspektif kazandırmayı, maarif geleneğini günümüz ihtiyaçlarına göre yeniden ele almayı hedefledi. Çeşitli illerden gelen eğitim yöneticileri, akademisyenler ve öğretmen temsilcileri, bu platformda değerlendirme ve istişare imkânı buldu.
Bakan Tekin, son dönemde hayata geçirilen müfredat reformu ve ölçme‑değerlendirme politikaları hakkında detaylı bilgi verdi. Yeni müfredat, küresel değişimlere uyum sağlamak ve milli‑manevi değerleri korumak üzerine inşa edildi. Ayrıca öğretmen eğitimine yönelik modern modeller tanıtıldı; bu modeller, sınıf içi etkileşimi artırmayı ve dijital araçların etkin kullanımını hedefliyor.
Tekin, “Dünyanın her tarafında canımızı sıkan olayların arka planında eğitim sistemleri olduğu gerçeğinden hareket ettik” diyerek, küresel çatışma ve insan hakları ihlallerinin temelinde eğitim eksikliklerini işaret etti. Özellikle İsrail’in Gazze’de yarattığı felaket üzerinden, eğitim sistemlerinin kardeşlik, demokrasi ve insan hakları değerlerini öğrencilere kazandırmadığında, savaş ve şiddetin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Türkiye, 2002’den beri eğitimde fırsat eşitliğini bir insan hakkı olarak kabul ediyor. Bu çerçevede, kılık, din, etnik köken gibi farklılıkların eğitim hakkını etkilememesi için yasal ve fiziki altyapı güçlendirildi.
Bakan Tekin, programlarda ötekileştirici ifadelerin çıkarıldığını, başörtüsü sorunundan Alevi vatandaşların haklarına kadar pek çok alanda reformlar gerçekleştirildiğini belirtti. Bu adımların “gerçek bir devrim” niteliği taşıdığına dikkat çekti ve sürecin devam edeceğini ifade etti.
Kongre, Milli Eğitim Akademisi Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Arıcı, öğretmenler ve öğrencilerin katılımıyla sona erdi. Bakan Tekin, katılımcılara teşekkür ederek, “Eğitimde fırsat eşitliğini sürdürülebilir kılmak, geleceğin en önemli sorumluluğudur” dedi. Bu çerçevede, 2024‑2025 eğitim‑öğretim yılı için belirlenen hedeflerin hayata geçirilmesi ve sürekli izlenmesi planlanıyor.