MİT Başkanı Kalın, Kahire’de Katar ve Mısırlı Yetkililerle Gazze’deki Ateşkesi Görüştü

MİT Başkanı İbrahim Kalın, Katar ve Mısır temsilcileriyle Gazze ateşkesi üzerine kritik görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmenin Amacı ve Kapsamı

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Kahire’de Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Al‑Sani ile Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşat ile bir araya geldi. Toplantının temel hedefi, Gazze Şeridi’nde yaşanan şiddet artışını durdurmak ve mevcut ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişi sağlamaktı.

Güvenlik kaynaklarından elde edilen bilgiler, görüşmede ABD’nin de dahil olduğu uluslararası çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini gösterdi. Kalın, Türkiye’nin Filistin halkının yanında durma kararlılığını bir kez daha vurguladı ve “Türkiye, tüm imkanlarıyla barış sürecine katkı vermeye devam edecektir” şeklinde konuştu.

Ateşkesin Sürdürülebilirliği İçin Ortak Çözümler

Toplantıda ayrıca Sivil Askeri Koordinasyon Merkezi (CMCC) ile işbirliğinin artırılması ve her türlü engelin kaldırılması gerektiği üzerinde mutabık kalındı. İki taraf, ateşkesin ihlallerini izlemek ve raporlamak amacıyla ortak istihbarat paylaşım mekanizmalarının kurulmasını kararlaştırdı. Bu çerçevede, bölgedeki insani yardım girişimlerinin güvenli bir şekilde devam etmesi için koruma hattı oluşturulması da gündeme alındı.

Bölgesel ve Uluslararası Yansımalar

Görüşmenin ardından, Katar ve Mısır yetkilileri, Ortadoğu’da istikrarı sağlamak için uluslararası toplumun, özellikle ABD ve AB’nin, daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti. Hamas yetkilileri ise, görüşmenin sonuçlarının “gerçek bir barışa giden yolda önemli bir adım” olmasını umduklarını ifade etti. İsrail ise, bölgedeki güvenlik kaygılarını vurgulayarak, herhangi bir ateşkes anlaşmasının güvenlik kontrolleri çerçevesinde yapılması gerektiğini yineledi.

Türkiye’nin Stratejik Konumu

Kalın’ın açıklamaları, Türkiye’nin Orta Doğu’da diplomatik ve istihbarat ağı üzerinden etkin bir aktör olma hedefini pekiştiriyor. Bu görüşme, Türkiye’nin bölgedeki çatışmaların çözümüne katkı sağlama çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor ve uluslararası arenada güçlü bir arabulucu konumuna işaret ediyor.