Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında her yıl milyarlarca dolarlık ihracat geliri sağlayan fındık, son yıllarda istilacı bir böcek türünün saldırısı altında. Kahverengi kokarca (Lagria villosa), özellikle sahil kesimlerinde yoğunlaşarak fındık ağaçlarının yaprak, çiçek ve meyvelerine büyük zarar veriyor. Uzmanların verdiği bilgiye göre, bazı illerde zarar oranı yüzde 70‑80 arasında seyrederken, kritik yoğunlukta olan alanlarda yüzde 100 zarara ulaşabiliyor.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, istilacı kokarcayı “doğal düşmanı olmayan” bir tür olarak tanımlıyor. Demir, “Böcek, deniz seviyesinden 300‑500 metre rakıma kadar yoğunluk gösteriyor; bu rakımın üzerine çıktıkça nüfusu belirgin biçimde azalmaktadır” diye açıklıyor.
İklim koşulları, özellikle nemli ve ılıman sıcaklıkların hâkim olduğu Karadeniz sahil şeridinde kokarcaya elverişli bir yaşam alanı sunuyor. Bu durum, böceğin İtalya, Gürcistan ve hatta Batum üzerinden Türkiye’ye giriş yapmasına zemin hazırlamış. 2017 yılında Batum’dan gelen bu istilacı, kısa sürede Trabzon, Giresun ve Rize gibi fındık üreticisi illerde yoğunlaşarak tarımsal üretimi tehdit etmeye başladı.
Yerel Çiftçilerin Yaşadığı Zorluklar
Yomra’nın Yokuşlu Mahallesi’nde fındık bahçesi bulunan bir çiftçi, geçen yıl 300‑400 metre rakımda bile fındık bulamadığını, bu yıl ise yoğunluğun önceki yılın 20‑30 katına çıktığını belirtti. “Yoğunluğun yüksek olduğu yerlerde zarar yüzde yüze kadar çıkıyor” diyen çiftçi, aynı zamanda rakım yükseldikçe zararın azalmasının bir gerçek olduğunu vurguladı.
Demir, böceklerin sadece fındıkta değil, sebze ve meyvelerde de farklı oranlarda zarar verdiğini, özellikle denize yakın kesimlerde bu etkilerin daha belirgin olduğunu belirtti.
Tarım ve Orman Bakanlığı, bölgedeki istilacıyı kontrol altına almak için biyolojik mücadele yöntemleri ve pheromon tuzakları deniyor. Ancak, samuray arısı gibi doğal düşmanların hâlâ ülkemize ulaşmadığı vurgulanıyor. Uzmanlar, iklim değişikliğiyle birlikte kokarcaların daha yüksek rakımlara yayılabileceği uyarısında bulunuyor.
Prof. Dr. Demir, “Küresel ısınma, bu tür istilacıların yaşam alanlarını genişletiyor; gelecekte daha yüksek bölgelerde de zararlı etkiler görebiliriz” diyerek, uzun vadeli bir izleme ve müdahale programının şart olduğunu ifade etti.
Bu gelişmeler, Karadeniz bölgesinin fındık ihracatının sürdürülebilirliği açısından kritik bir alarm niteliği taşıyor. Tarım sektörü, hem yerel hem de ulusal ekonomideki büyük payı nedeniyle acil ve etkili bir strateji geliştirmeye yönelmiş durumda.